DEVLETİN parası milletin parasıdır.
O parada ‘tüyü bitmemiş yetimin’ hakkı vardır.
Bu nedenle, demokratik ülkelerde devlet; bu paraların harcanmasında
‘kör kuruşun’ hesabını tutmak, hesabını vermek ve hesabını sormak
zorundadır.
Bütçeden yapılan harcamaların denetimi, bu anlayışla yapılır,
yapılmalıdır.
Devletin parasını harcayanlar her kuruşun hesabını vereceklerini
bilerek harcama yapmalıdır. Kendi paralarını harcarken
gösterdikleri özenden çok daha fazlasını devlet parasını harcarken
göstermek zorundadırlar.
DAYANAK VE SORUMLULUK
Devletin yaptığı her harcamanın bir yasal dayanağı vardır. Bu
harcamalar denetlenirken, harcamanın yasal dayanağı araştırılır ve
harcama belgeleri denetlenir.
Devletin kasasından para çıkması için bir ‘verile emri’ (ödeme
emri) düzenlenir ve o belgeye harcama belgeleri eklenir. Belgeleri
‘gerçekleştirme memuru’ düzenler, denetler ve ödeme ancak ‘harcama
yetkilisi’nin (ita amiri) imzasıyla yapılabilir. Harcama yetkilisi,
dayanaktan yoksun harcamalar konusunda mali sorumluluk taşır.
KAMU HİZMETİ
Devlet bütçesine konulan ödenekler kamu hizmetlerinin karşılığıdır.
Bu ödeneklerden kişisel harcamalar için para ödenmez.
Bunun iki istisnası vardır; birincisi ‘örtülü ödenek’, ikincisi
‘temsil ve ağırlama ödeneği’dir.
Birincisi devletin yüksek menfaatleri (istihbarat ve ulusu
savunma hizmetleri) için, diğeri devletin temsili için yapılması
gereken harcamaları karşılamak için verilir.
Örtülü ödenek başbakan, maliye bakanı ve ilgili bakan tarafından
imzalanan kararnamelerle kullanır. (Mümkünse belgelenir, yetkililer
tarafından görülür, niteliğine göre saklanır veya imha edilir.)
Temsil ağırlama giderleri ise devlet makamlarının gerektirdiği,
medeni ve kültürel harcamalardır, onlar da belgelenir ve
denetlenir. Amacı aşan kişisel harcamalar ilgilisinden tahsil
edilir.