ANAMUHALEFET Partisi CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu, jandarma ekibinin dikkati sonucu, roketli bir suikast girişiminden dakikalarla kurtuldu.
Kılıçdaroğlu’na ve CHP konvoyundaki arkadaşlarına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Şehidimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
CHP Lideri’nin ancak dakikalar önce önlenebilmiş bu saldırı girişiminden sonra gösterdiği metanet takdire şayandır. Olayın vahametine karşın soğukkanlılığını kaybetmeyen Kılıçdaroğlu’nun, toplumu sakinleştirici söylemi ve tutumu övgüye değerdir.
Kuşku yok ki bu saldırı demokrasiyi hedef almış, Türkiye’yi kaos ortamına sürüklemeyi hedefleyen bir saldırıdır.
Kısa bir süre önce 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın canına kastederek gerçekleştirilen kanlı darbe girişiminden sonra, Kılıçdaroğlu’na suikast girişiminde bulunulması düşündürücüdür. Belli ki, terör örgütleri ve arkalarındaki karanlık güçler Türkiye’yi iç çatışmaya sürükleyerek demokrasisini yıkmak, oluşan yeni siyasi iklimi tahrip etmek ve Suriye’ye çevirip çökertmek istiyorlar.
Kanlı darbe girişiminden sonra ana muhalefet liderine roketli saldırı girişiminde bulunulması, terör örgütleri ve arkalarındaki güçlerin, fırsat buldukça kaos yaratmaya yönelik bu tür eylemlere devam edeceklerini gösteriyor.
İKİ OLAY
Kılıçdaroğlu’na saldırı girişimi iki olayla birlikte
değerlendirilmelidir.
Birincisi 15 Temmuz kanlı darbe girişimi, ikincisi ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Cerablus harekâtıdır.
Bu iki önemli olay sonrasında PKK, FETÖ, IŞİD terör örgütlerinin aynı anda saldırılarını arttırdıkları gözleniyor. Üç örgütün de hedefi demokrasiyi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaktır.