Tele1 televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan hakkındaki sözleri nedeniyle önce gözaltına alındı sonra da tutuklandı.
Yılların gazetecisi, her gün ekrana çıkan, çalıştığı yer ve ev
adresi bilinen Yanardağ’ın televizyon binasından apar topar
alınması gerekmezdi. Davet edilseydi emniyete gidip ifadesini
verirdi. Bu bilindiği halde televizyonda çalışırken polis
marifetiyle ve görüntü alınarak götürülmesi ve tutuklanması
özgür gazetecilik yapmaya çalışan gazetecilere ve yayın organlarına
gözdağı niteliğindedir.
İfade ve basın özgürlüğü anayasal güvence altındadır. İktidarlar anayasa hükmü gereğince ifade ve basın özgürlüğünü korumakla yükümlüdürler. Gazetecilerin özgürce mesleklerini yapabilecek ortamı ve güvenceyi sağlamak da iktidarların görevidir.
Ancak bugünkü iktidar uzun bir süreden beri hem ifade hem de basın özgürlüğünü kısıtladığı gibi yine anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını da fiilen engellemektedir.
Demokratik hukuk devletinin anayasa ile verdiği özgülükleri kısıtlamakta, fiilen rafa kaldırmaktadır.
Muhalif Tweet atan vatandaşlar da haber yapan, yazı yazan, yorum yapan gazeteciler de gözaltına alınıp tutuklamakta, yıllarca hapis yatmaktadır. İktidarın bu politikası Türkiye’yi hızla demokratik, laik, çağdaş hukuk devletleri topluluğundan uzaklaştırmakta, demokrasiden, hukuktan, laiklikten uzak az gelişmiş ülkeler ligine doğru sürüklemektedir.