Umarız 2021 için dersler çıkarılmıştır
Geride bıraktığımız 2020 yılı dünya için olduğu gibi Türkiye için de kabus gibi bir yıl oldu.
Covid-19 salgını nedeniyle dünyada vefat edenlerin sayısı 2 milyona yaklaşırken, vaka sayısı 82 milyonu aştı. Türkiye'de de resmi açıklamalara göre vefat sayısı 20 bini, vaka sayısı da 2 milyonu geçti.
Türkiye'yle ilgili vefat ve vaka sayısı verirken "resmi açıklamalara göre" diye vurgu yapmak zorundayız. Bunun nedeni, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı turkuaz renkli tablodaki rakamların gerçekleri yansıtmadığının kısa bir süre önce ortaya çıkmış olması. Gerçek vefat ve vaka sayılarının uzun süre gizlendiği anlaşıldığı için resmi rakamlara inananların sayısı çok düştü.
Türkiye Covid-19'la mücadele konusunda kötü bir yönetim sergiledi.
Yaz aylarında turist gelmesini, ekonomide çarkların dönmesini sağlamak ve iktidarı başarılı göstermek için vaka sayıları halktan saklandı. Sadece hasta sayısı ve düşük vefat sayıları açıklanarak, Türkiye, salgınla mücadelede Avrupa'nın en başarılı ülkesiymiş gibi gösterildi.
Her konuya ve her soruna politik çıkar gözlüğüyle bakan iktidar, kendine göre bir başarı öyküsü yazdı ve halka bunu anlattı. Ancak gerçek bir başarıyı değil başarısızlığı gösteriyordu. Sağlık Bakanlığı vaka sayılarını açıklamak zorunda kalınca, Türkiye'nin salgınla mücadelede Avrupa'nın en iyisi değil en kötüsü olduğu anlaşıldı. Türkiye vaka sayısında Avrupa birincisiydi.
Kötü yönetim sadece halktan gerçeği saklamakla da sınırlı değildi. Ölümcül bir salgın sorunu olmasına karşın olaya politik çıkar açısından yaklaşan iktidar, CHP'li belediyeler başarılı gözükmesin diye bir dizi engelleme yaptı. Belediyelerin bedava maske dağıtmalarının önüne geçmek için maske dağıtımını devlet tekeline aldı, satışını da yasakladı.