15 Temmuz sanıkları mahkemede darbeyi anlatıyor.
Dikkat çeken bir yön, rütbeli subayların mahkemede verdikleri
ifadelerin daha önceki ifadelerinden farklı olduğu.
Bir diğer özellik de 15 Temmuz’a karışanların suçu birbirlerinin
üzerine atmaya çalışmaları. O kadar görüntü ortadayken, o kadar
canlı yayına rağmen bir kişi dışında suçunu kabul eden olmadı.
Sanıklara bakarsanız hiçbiri darbeye karışmamış, hiçbiri bilgi
sahibi değil!
Kim doğru söylüyor, kim gerçeği saklıyor, ilk anda anlamak mümkün
değil. Generaller düzeyinde verilen ifadeler birbiriyle
çelişiyor.
Yargıçların işi kolay değil.
Kılı kırk yararak olayı aydınlatmaları ve öyle hüküm kurmaları
gerekiyor.
KUMPAS DAVALARI
Kanlı darbe girişiminin iyi anlaşılabilmesi için 15 Temmuz
davalarıyla Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi kumpas davalarının bir
arada değerlendirilmesinde fayda var.
Eğer bu yapılabilirse Türkiye’nin nasıl bir felakete doğru
sürüklenmek istendiği ve buna nasıl hazırlık yapıldığı daha iyi
anlaşılır.
Görülüyor ki, 15 Temmuz davaları süresince sanıklar birbirlerini
suçlamaya, yeni senaryolarla savunma yapmaya devam edecekler. Bu
karmaşık ilişkiler ağı içinde gerçeği ve gerçek suçluyu bulmak için
yargı bütün titizliğini göstermeli.