TERÖR örgütleri, Türkiye’yi kaosa sürüklemek, çökertmek için her
yolu deniyor ve anlaşılıyor ki denemeye devam edecekler.
Özellikle 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra terör
örgütlerinin Türkiye’de saldırıları arttı. Her türlü yöntemi
kullanıyorlar. Reina’daki vahşi eylem bunun son örneği.
Türkiye, daha öncekilere göre belki de daha karanlık bir süreçten geçiyor. Bu bakımdan, Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun dün söylediği gibi milletçe her zamankinden daha uyanık olmalıyız; şiddeti, saldırıyı teşvik edenlerin oyununa gelmemeliyiz. Terör eylemlerini tartışırken, terörün amaçlarına hizmet etmemeli, alet olmamalıyız. Kamplaşmak, aynı görüşte olmayanları peşin hükümle suçlu ilan etmek, hedef göstermek yerine, teröre karşı ortak tepki vermeli, birlik, beraberlik içinde hareket etmeliyiz.
Terörün, demokratik-laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ve milletin düşmanı olduğunu; insanları tahrik etmenin, şiddeti teşvik etmenin, kutuplaştırmayı keskinleştirmenin, ‘dahili ve harici bedhahların’ ekmeğine yağ sürmek olduğunu unutmamalıyız.
KILIÇDAROĞLU’NA SUİKAST İHBARI