Fikret Bila Milliyet Gazetesi

‘Rusya maalesef hiç hesap yapmıyor’

Türkiye’nin mülteci akınının yanı sıra ciddi bir tehdit altında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaman zaman bombalar düşüyor. En son Hazar’dan Suriye’ye atılan ve patlamayan bir...

02 Şubat 2016 | 6.334 okunma

Türkiye’nin mülteci akınının yanı sıra ciddi bir tehdit altında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaman zaman bombalar düşüyor. En son Hazar’dan Suriye’ye atılan ve patlamayan bir füze düştü, patlayabilirdi de. Bu konularda Rusya maalesef hiçbir şeyin hesabını yapmıyor. Rusya’ya yakışmıyor” değerlendirmesinde bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Şili, Peru ve Ekvador’u kapsayan Güney Amerika seyahatine eşlik etme imkânı bulduk.

Erdoğan, gezisinin ilk durağı olan Şili’de beraberindeki gazetecilerin gündemdeki önemli başlıklara ilişkin sorularına şu yanıtları verdi:

İYİMSER DEĞİLİM: (Esad’ın 2018’de seçimle gönderilmesi görüşleri konusunda): Doğrusu ben bu konuda iyimser değilim. Şu anda Suriye’nin içinde ve dışında olanların hepsi tehdit altında. Hepsi bir korkunun içinde olacak. BM’nin de samimi davranacağına hiç inanmıyorum. Cenevre’de samimi davranıyor mu? İşte bu PYD’nin başındaki kişiyle (Salih Müslim) görüşme yapıp yapmadıkları. Perde arkası görüşmeler yapıldığı ve oradan sonra ayrıldığı söyleniyor.

PYD-YPG TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDİLMELİ: PKK, AB ve ABD tarafından nasıl terör örgütü olarak kabul ediliyorsa, PYD’nin, YPG’nin de terör örgütü ilan edilmesi lazım. Bunlar da DAİŞ gibi terör örgütüdür. Suriye’nin büyük kısmı DAİŞ’in, diğer büyük kısmı diğer örgütlerin elinde. Rejim ülkenin sadece yüzde 14’üne sahip. Esasen Rusya’nın ortaya koyduğu kararlılığı diğer koalisyon güçlerinin, BM’nin de sergilemesi lazım. Ama yapmıyorlar. Mevcut ortamda Esed gibi ihanet içerisinde olan birinin önünü açmaya çalışmanın doğru olmadığını düşünüyoruz. ‘2018 seçimlerine katılsın, kazanmazsa kazananla yola devam edelim’ söylemi riskli olduğu kadar umut kırıcı. Cenevre’den beklenti var. Ancak bazı gelişmeler pek umut vermiyor. Bazı tutumlar, oyalama taktiğinin benimsendiğini düşündürüyor. Oysa artık kararlılığa ve irade koymaya ihtiyacımız var.

PYD’YE SİLAH VERİYORLAR: (ABD ve AB’nin “PYD terör örgütüdür” ifadesini kullanmaması konusunda) AB şu ana kadar samimi davranmadı. Hem PKK terör örgütüdür diyorlar hem de belli mensuplarını Avrupa Konseyi’nde vesaire çıkartıp konuşturuyorlar. Almanya terör örgütü diyor. Sayın Merkel’e 4 bin dosya verdim. Hepsinin yargılandığını, hatta dosya sayısının 4 bin 500 olduğunu söyledi. Almanya’nın terör örgütü karşısındaki duruşunu neye göre ifade edeceğiz. ‘O zaman sizde yargı bu noktada sağlıklı hareket etmiyor’ dedim. AB’nin bakışı bu, ondan sonra bedel ödüyor. Fransa’daki terör eyleminde dünya ayağa kalktı, bizde aynı hassasiyeti gösteriyorlar mı? ‘Acınız acımızdır, terör örgütünün karşısındayız’ diyorlar. Ama ondan sonra da PYD denilen terör örgütüne silah veriyorlar.

GÜNEYDOĞU’DAKİ SİLAHLAR RUS YAPIMI: Mesela Güneydoğu’daki o yoğun bir şekilde yakalanan silahların tamamı Rus yapımı. Daha önce batılılara PYD’ye silah vermeyin uyarısında bulunduk, silahların yarısı DAİŞ’e yarısı da PYD’ye gitti. Bize PYD, YPG, bunlar DAİŞ’e karşı savaşıyor diyorlardı. Rusların da savaştığını söyledik. O zaman Rusya’ya iyi diyecek miyiz. İyi terörist, kötü terörist gibi yaklaşımları var.

ŞU ANDA SABIRLIYIZ: (Rusya uçağının sınır ihlali de düşünüldüğünde, Türkiye’nin Suriye’ye adım adım çekilmeye çalışıldığı iddiaları var sorusu üzerine) Ulusal güvenliğimizi korumak durumundayız. Biz şu anda sınır ihlali yapmadan, top atışlarıyla, angajman kurallarıyla karşılık veriyoruz. Ama koalisyon güçleri olarak maalesef beklenen adımlar istenildiği gibi atılmıyor. Beklenen adımları atacak olursa, inanıyorum ki angajman kurallarına dayalı olarak attığımız adımlar daha tesirli olacaktır. Biden’ın son ziyaretinde konuştuk. Fransa ile İngiltere ile de görüştük. Biz sabır ve teenni ile hareket ediyoruz. Şimdi 23 saniyelik son ihlal NATO hava sahasının da ihlalidir. Bu nedenle NATO’nun ve bizim aynı anda verdiğimiz karşı notalar var. Biz şu anda sabırlıyız. Ben Sayın Putin’le ilgili Dışişleri’ne talimat verdim. Bu konuları görüşebiliriz dedim. Ama henüz bir dönüş olmadı. Bundan önce ‘Beni aramadı NATO’yu aradı’ diyordu. Bir defa bu yaklaşım tarzı da yanlış. Biz böyle bir olayda NATO’yu da ararız, sizi de ararız. Nitekim o hadisede de Dışişleri Bakanlığımız NATO’yu aramıştır. Ben de aynı anda Sayın Putin’i de arayın demişimdir. Ama kendileri bize dönmediler. NATO’yla görüşmelerimizi yaptık ve adımlarımızı attık. Allah göstermesin bir olumsuzluk yaşanmasını istemiyoruz.

CENEVRE’DEN SONRA OBAMA İLE GÖRÜŞECEĞİZ: (Suriye konusunda gerçek manada bir koalisyondan bahsedebilir miyiz, gerçek bir karşı duruş görülmedi sorusu üzerine) Koalisyon aslında var. İncirlik’te şu an konuşlanmış durumdalar. Zaman zaman zaten oralardan çıkıp gereğini yapıyorlar. Ama biz bunun çok daha farklı bir noktaya doğru dönüşümünü arzu ediyoruz. Son yaptığımız görüşmelerin de katkısıyla mesafe kat edileceğini düşünüyorum. Cenevre görüşmelerinin ardından, Sayın Obama ile de bir durum değerlendirmesi yapacağız.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mustafa Kemal'in askerleri 20 Kasım 2024 | 316 Okunma Laiklik temeldir 18 Kasım 2024 | 210 Okunma İmamoğlu ve Yavaş hedefte 15 Kasım 2024 | 363 Okunma Yoksulluk öldürüyor 13 Kasım 2024 | 154 Okunma Atatürk devrimleri 11 Kasım 2024 | 142 Okunma