UĞUR Mumcu, Ankara’daki evinin önünde, arabasına konulan C4 patlayıcı ile katledilişinin 24. yılında bir hafta sürecek etkinliklerle anılacak.
Mumcu, araştırmacı gazeteciliğin en önde gelen isimlerinden biridir. Yazılarından oluşanlar da dahil olmak üzere 31 kitabının her biri araştırmacı gazeteciliğin örnekleriyle doludur.
Uğur Mumcu, yılmak bilmeyen araştırmacılığıyla oluşturduğu, her biri Türkiye’yi sarsan dosyaları nedeniyle karanlık güçlerin hedefi haline geldiğini biliyordu.
Cumhuriyet’ten görüş ayrılığı nedeniyle ayrılmış, Milliyet’e geçmişti. 1992 yılının başlarıydı. Milliyet’in Ankara bürosunda zaman zaman sohbet ederdik.
Aldığı tehditlerden devlet de haberdardı. O günlerde, “Beni kurşunla değil, bombayla ortadan kaldırmaya çalışırlar. Silah taşıdığımı ve çelik yelek giydiğimi biliyorlar” derdi. Nitekim de öyle oldu...
Koşulları analiz etmiş ve nasıl öldürüleceğini bile doğru tahmin etmişti.
Devletin kendini gerektiği gibi koruyamayacağını veya korumayacağını düşündüğü için, kendi çapında önlemlerini alıyordu. Silah taşıyordu, zaman zaman çelik yelek giyiyordu ama bu, menfur suikasttan kurtulmasını sağlamadı. Devlet de onu koruyamadı veya korumadı.