Fikret Bila Hürriyet Gazetesi

Yangın nasıl söner?

ADANA Aladağ'da 11 çocuk, 1 eğitmenin yaşamını yitirdiği yurt yangını, birçok boyutuyla tartışılıyor. Bilirkişi raporu gösteriyor ki çocuklar, yangın merdivenine çıkan kapının...

02 Aralık 2016 | 5.411 okunma


ADANA Aladağ'da 11 çocuk, 1 eğitmenin yaşamını yitirdiği yurt yangını, birçok boyutuyla tartışılıyor.

Bilirkişi raporu gösteriyor ki çocuklar, yangın merdivenine çıkan kapının kolunun olmaması, binanın ahşap tavanı, duvarlarının tamamının ahşap, yerlerin halıfleks kaplı olması, gelen ilk itfaiye aracının yangın merdiveninin üst kata erişmemesi nedeniyle yaşamlarını yitirdi.

Kaçma seçenekleri bile kalmayan çocuklar, Aladağ’da daha başlayamadıkları hayata gözlerini yumdu.

Yaralı çocukların ve yakınlarının anlatımları ise tartışmayı bir başka boyuta taşıyacak nitelikte.

Kamuoyuna yansıyan iki çocuğa ait anlatımlar, bulaşık yıkarken yangını fark ettikleri yönünde.

Yine çocuğu kısa zaman önce yurttan ayrılan babanın, “Sabah erken eğitime kaldırıyorlarmış, şartlara dayanamadı” sözleri de öyle.

Ancak görülüyor ki tartışmalarda bu noktaya odaklanmak istenilmiyor.

Tartışmalar sadece bina güvenliğine, devletin bina güvenliğini denetleme yükümlülüğüne indirgenmeye çalışılıyor.

Hükümetten gelen, yurtları devletin yapması gerektiği, bu yönde çalışmaların olduğu, TBMM’de komisyon kurulacağı açıklamaları konuyu çok yönlü tartışabilmek açısından önemli.

Ancak tek yönlü, sadece bina güvenliği ve buna ilişkin denetimle ilgili adımların yeterli olmayacağının bilinmesi gerekir.

* * *

15 Temmuz örneği de devletin tüm aşamalardaki öğrenciler açısından bu yükümlülüğünü yerine getirmesinin zaruri olduğunu ortaya koyuyor.

Darbe girişimi, uzun yıllardır devletin kimi raporlarına da konu olan yurt gerçeğini açık biçimde ortaya koydu.

Fetullah Gülen yapılanmasının, Anadolu’nun kasabalarında, il ve ilçelerinde, özellikle de devletin yurt ve dershane açmadığı yerlerde okullar, yurtlar, kurslar açarak gençleri nasıl topladığı tüm tutanaklarda duruyor.

Bu yolla kendisine bağladığı gençleri nasıl takibe aldığı, yıllarca hiçbir talepte bulunmadan yakından takip ettiği gençlerin bürokraside önemli yerlere gelmesi için nasıl uğraştığı, günü geldiğinde bu gençlerden, çocuklardan neleri talep ettiği artık gizlenemeyen, gizlenmek de istenilmeyen bir gerçek.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mustafa Kemal'in askerleri 20 Kasım 2024 | 315 Okunma Laiklik temeldir 18 Kasım 2024 | 210 Okunma İmamoğlu ve Yavaş hedefte 15 Kasım 2024 | 363 Okunma Yoksulluk öldürüyor 13 Kasım 2024 | 154 Okunma Atatürk devrimleri 11 Kasım 2024 | 142 Okunma