Lafın yalama olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Dünyanın tüm aklıevvelleri, ahkâm kesenleri, atıp savuranları, mangalda kül bırakmayanları bizde. İğneyi kendimize batırarak itiraf etmeliyiz ki, bu işte başı biz gazetecilerle akademisyenler çekiyoruz.
Maşallah, biz gazeteci tayfasının bilmediği konu yok, her ilimde üstat, her sanatta mahiriz!
Akademisyenlerimizin de biz gazetecilerden aşağı kalır yanı yok, onlar da en ziyade kendi branşlarının cahili olup, diğer tüm bilim ve hatta sanat dallarında allame!
Televizyon ekranlarında her akşam aynı yüzleri görmekten gına geldi. Ondan sonra da reytingler niçin yerlerde sürünüyor diye yakınıyoruz.
Hani moderndik, çağdaştık, bilimsel düşünceye saygımız vardı? Bilim bizim ışığımız, yegâne mürşidimizdi?
İşin uzmanını bile konuşturmuyoruz, lafı ağzına tıkıyor ve utanmadan, kendi önyargılarımızı, bilim diye hezeyanlarımızı dayatmaya çalışıyoruz.
Bu cüreti nereden alıyoruz dersiniz?