Dün olduğu gibi, bugün de tüm emperyalistlerin gözü bizim coğrafyamızdadır.
Bu çetin ve iştah kabartan coğrafyada iki şekilde hayat sürdürülebilir. Biri, peyk olarak; yani büyük bir devletin emrine girerek, onun himayesinde; bir diğeri ise, kimseye muhtaç olmadan, kendini koruyabilecek güçte olarak.
Birincisinde, zillet içinde yaşarsınız, kolunuz kanadınız kırıktır, başkalarının himayesinde ve elbette ki vesayet altında sürünerek hayatınızı idame ettirirsiniz.
Batı (ABD ve avaneleri) bize, demokrasi yerine vesayeti dayattı. Bizzat Amerikalılar buna, “düşük yoğunluklu demokrasi” diyorlar. 1945-2015 (FETÖ’nün Kırmızı Kitap’a girmesi) arası, tam 70 sene vesayetle yaşadık. Nasıl yaşayabildiğimiz ise, hemen...