Meral Akşener’i, Erbakan başkanlığındaki hükümette (1996) koalisyon ortağı, DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in teklifiyle İçişleri Bakanı olarak tanıdık.
İç ve dış vesayet odakları, en az Erbakan kadar, Erbakan’ı başbakanlığa taşıyan DYP lideri Tansu Çiller’e de kızıyordu ve onu neredeyse bir kaşık suda boğacaklardı.
Nitekim aynı Erbakan’la Mesut Yılmaz anlaşmak üzereyken, vesayet odaklarının tehditleri yüzünden hükümet kurmaktan imtina etmiştir (geri durmuştur).
O günkü vesayetin Milli Güvenlik Kurulu toplantılarını hatırlayın; az sayıda seçilmişler, çok sayıda atanmışların (asker ve sivil bürokrat) yanında adeta hesap verir konumda diziliyorlardı.
Çoğu lüzumsuz ve manasız sorular karşısında Başbakan Erbakan’ın nasıl kan ter içinde bırakıldığı hâlâ hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Erbakan’a ve kabinesine o denli hakaretleri yapanların bir kısmı, şu anda kodeste (hapis) gün sayıyor. Benzer hakaretlerden İçişleri Bakanı Meral Akşener de hanım kişiliğine bakılmaksızın nasibini almış ve mahut kişilerin iğrenç küfürlerine muhatap kılınmıştı.