Dinimizi dinleyip onun gereklerini yerine getirdiğimiz zaman en üstündük. Batı’da bildiğimiz hemen her şey bizden gitmiş. Bakın nasıl? Dünya çapındaki bilim insanımız, merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca’dan özetleyerek:
“711 yılında İberik Yarımadası’nın alınmasıyla, İslam dünyası ile Avrupa’nın batısı arasında köprü kurulmuştu. İslam dünyasının merkez ve doğusunda keşifler çağına geçen bilimler, gecikmeden İberik Yarımadası’na ulaşıyordu. Bu bilimler onuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren bazı tercümelerle ve aletlerle Fransa’ya, oradan İngiltere’ye yol almaya başladı ve Orta Avrupa’ya geçti...”
“İkinci yol 11. yüzyılın ikinci yarısında başladı, Güney İtalya üzerinden oldu. İlk ziyaretinde İtalya’daki tıp bilgisinin sefaletini gören Cezayirli bir tacir, Afrika’ya dönüp birçok tıp kitabıyla Güney İtalya’ya geldi. Böylece 25 kitap Latinceye çevrildi. Bu güney yolu çok kısa bir zaman sonra, Kuzey Afrika’dan, özellikle Suriye’den Arapça kitapları ve İslam dünyasında süratle gelişmekte olan teknolojiyi, bu arada kâğıdı ve kâğıt teknolojisini Avrupa’ya taşıdı...”