Özellikle Paris katliamından sonra; başta Fransa olmak üzere tüm dünya ülkeleri, teröre karşı mücadelede, kararlılık mesajları vermesine rağmen; bu mühim işin kuvveden fiile çıkma noktasında hemen her kafadan bir ses çıkıyor.
Bakınız; ABD’de 11 Eylül saldırısı yaşandığında, bugün
Fransa’nın dillendirdiklerini o gün ABD dillendirdi ve derhal
harekete geçti. Hem de; aslı astarı olmayan gerekçeler uydurarak
Irak üzerine çullandı.
Neticede Irak’tan çıkıp gitti ama geride bir bataklık bıraktı.
Saddam ve idaresi yerine; yaptıkları tüm icraatları ile Sünnilerden
intikam alan Şii bir yönetim getirdiler. Bilerek veya bilmeyerek
yapılan bu aymazlığın neticesinde DAEŞ örgütü doğdu.
ABD’nin sütten ağzı yandı ki, bugün; Paris katliamından sonra daha
teennili hareket ediyor ve Suriye’de oluşacak bir kara harekâtına
asla yanaşmıyor. ABD Başkanı Obama’nın Antalya Zirvesi sonrasında
yaptığı açıklamalara bakılınca; Amerika’nın "uçuşa yasak ve güvenli
bölge"ye de karşı olduğu çok daha net görülüyor.