Genlerinde tek parti sultası yatan, kendi yaşam ve inanç ya da inançsızlıklarını halka dayatan, halka tepeden bakan, halkı ve halkın değerlerini horlayan; kısaca, halka rağmen işi yapan bir zihniyet asla demokrat olamaz.
Bunların demokratlıkları da demokratik solculukları da medenilikleri de ilericilikleri de hep laftadır, göstermeliktir, su katılmamış ikiyüzlülüktür.
Bunlar, Müslüman mahallesinde salyangoz satmayı ilericilik, solculuk ve medenilik bilirler.
Bu millet büyük çoğunluğuyla Müslümandır ve asırlar boyunca İslamiyet’in bayraktarlığını yapmıştır. Başka bir deyişle, bu milletin büyük çoğunluğunun ruhu İslam’dır.
Ruh, bedenden ayrılınca ölüm gerçekleşir. İşte, laikliği din düşmanlığı şeklinde anlayan bir kısım CHP’liler, bu milletin bedeninden ruhunu ayırmaya çalışmış ve onu, manasıyla ve tüm mukaddesatıyla ölüme terk etmiştir.
Tek başına, mutlak iktidar olduğu dönemde (tek parti ve o partinin il başkanları, aynı şehrin hem valisi ve hem de belediye başkanı); okullardan din dersleri kaldırılmış, halkın Kuran-ı kerim okuması yasaklanmış, ezanın asli lisanıyla okunması yasaklanmış, ahırlarda, izbelerde gizli Kuran-ı Kerim öğreten hocalar yakalanıp, ellerindeki Mushaflar yırtılıp atılmış ve kendileri kodese tıkılmıştır.