Demokrasi, halkın yönetimi demek ama; bizde, halka rağmen bir sistem kurulmuş ve adına demokrasi denmiş. Bunun da sebebi; demokrasiyi getiren zihniyetin, halkına güvenmemesi ve halkın yanında yer almaları gerekirken, karşısında bulunmaları keyfiyetidir. Bundan dolayıdır ki, ta işin bidayetinden beri, ülkemiz; seçilmiş-atanmış kavgalarına sahne olmuş; oluşturulan ‘vesayet rejimi’ gereği de, her daim atanmışların dediği olmuştur. Vesayet erbabı; kurdukları bu ‘güdük’ sistemi işletebilmek için; kâh darbe yapmış, kâh anayasa çıkarmış ve hepsinden önemlisi; partilerüstü (!) hükümetler kurarak; sözde, şapkadan tavşan çıkarmış; gerçekte ise, demokrasiyi katletmişlerdir. Normal demokrasilerde hakimler, mensubu oldukları milletler adına karar verirler ve verdikleri bu kararlarla konuşurlar. Bizde ise, sanıklara; ‘sizi buraya tıkan güç böyle istiyor!’ denilerek kararlar verilip; mahut günlerinde, kutlamalarına katılan seçilmiş zevata ‘parmak sallayarak!’ konuşurlar.