Başta Sn. Cumhurbaşkanı, Sn. Başbakan ve Sn. Bakanlar Kurulu Üyeleri olmak üzere Parlamentonun saygıdeğer tüm üyelerine açık mektuptur:
Malumlarınız olduğu üzere; Türkiye’miz çok sıkıntılı günlerden
geçiyor. Ülkenin bir kısmı yangın yerine dönerken; diğer
kısımlarının hiçbir şey olmamış gibi; vur patlasın-çal oynasın
havasında olmasını anlamak mümkün değildir.
Her güne yenileri eklenen şehit haberleri ile ciğerlerimiz
dağlanıyor. Hani; milletçe bir uzvun parçaları gibiydik? Bir
yerimiz incinse, ağrıyı, bedenimizin bütünü hissedecekti?!
Başta esnafımızın ve işverenlerimizin ağzını bıçak açmıyor! Hangi
iş kolunda olursa olsun; kime sorarsanız, piyasaların perişan
hâlinden dem vuruyor. Bunda, terörün olduğu kadar; paralel yapının
da etkisi var. Zira, ülkenin hemen bütün kaynakları; ‘hizmet’
denilerek bunlara aktarıldı; dolayısıyla ekonominin çarkı bu
yapının elinde.
Ayrıca; devletin kılcallarına kadar nüfuz eden mahut yapının
elemanları; başta Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik
Bakanlıklarının personeli, iş dünyasının üzerine gidiyor. Âdeta bir
yerden talimat almışlar gibi, esnafı ve iş adamlarını sıkıştırdıkça
sıkıştırıyor ve bizar ediyorlar!
Mahut yapı, esnafı; bakanlık bürokratları ile yargı bürokrasisi
arasında, âdeta tahterevalli oynatıyor!
Etraftaki bütün bu olumsuzlukları görmeden; burnunun doğrultusunda
giden ve sözüm ona ‘Doğrucu Davut’ gözüken bir maliyeden kimseye
hayır yoktur. Üretim ve satış olmadan hangi vergiyi
toplayacaksın?!
Belli ki Türkiye, dört koldan sıkıştırılıyor. Suriye tehlikesi hâlâ
bitmiş değil; Türkiye’yi o bataklığa itip, savaşla bitirilmek
isteniyor. Türkiye, bu intihar girişimine direnince; terörle ve
ekonomisi felce uğratılarak bitirilmek isteniyor!