Devlet, sözlükte; toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan teşkilatlanmış millet veya milletler topluluğunun meydana getirdiği tüzel varlık şeklinde tarif edilir. Devletler güçleriyle ayakta durup varlıklarını devam ettirirler. Bu güç, şayet kendinden değilse, o devlet güdümlüdür; yani başka güçlü bir devletin vesayetindedir.
Devletler ellerinde bulundurdukları gücü iki şekilde kullanırlar. Devletleri var eden ve varlıklarını devam ettiren bu güçleridir. Bu gücü, ya adaleti temin etmek amacıyla kullanır, ya da aynı gücü bir baskı aracı olarak kullanarak devletlerinin ömürlerini uzatmaya çalışırlar.
Bunlardan birincisi adil (sosyal) devlet, ikincisi de zorba devlettir. Dünya üzerinde kamil manada adil devlet bir elin parmaklarını geçmez, onlar da netameli coğrafyalardan uzakta olup, esamesi pek okunmayan küçük devletlerdir. İçerideki kendi halkına adaleti sağlayan ve fakat elindeki olanca gücü, dışarının sömürülmesi için kullanan devlet asla adil olamaz. Bunlar da zorba ve zalim devletler sınıfına dahildir.