Dışarısının güdümüne boyun eğmeyen bir lidere sahibiz. Mahut muhalefet; Selahattin Demirtaş’ıyla, CHP ve MHP’siyle ve hepsinden önemlisi "Paralel" yapısıyla; malum medyalarıyla batarya ile ateş ederek, Tayyip Erdoğan’a; ‘orada yalnız kalacaksın!’ diye boşuna söylemiyorlar.
Çünkü; dışarıdaki ağa-babaları öyle istiyor. Dışarısı, Erdoğan’ı hedef tahtasına oturttu. Onlar da pekâlâ biliyor ki; Erdoğan’ın millet nezdindeki gücü, AK Parti’nin ve onun tek başına çıkarmış olduğu hükümetin gücünden daha fazladır. Böylesine güçlü bir lidere söz geçirebilmek; eskiden alışageldikleri gibi emir verebilmek mümkün mü?!.
7 Haziran seçimleri, Cumhuriyet kurulduğundan beri yapılacak en önemli seçimdir. Devlet ve millet hayatımızın kararlarını dışarısı mı, yoksa içeride bu milletin kendisi mi verecek? İşte, bunun cevabı 7 Haziran seçimlerinde verilecektir!
Malum; AK Parti’nin kurucu kadroları, üç dönem kuralına takıldığından, boşalıyor. Bu durumu fırsat bilen mahut şer cephesi; hükümetle ve hatta AK Parti ile Tayyip Erdoğan’ın arasına duvar örmek istiyor. Kurucu kadronun boşalmasını, AK Parti’nin yumuşak karnı görüyor ve oradan yüklenmek istiyorlar.