EN son söyleyeceğimi baştan ifade edeyim; İsrail sergilemekte olduğu bu soykırım vahşetiyle tüm Filistinli çocuklarını öldürse de, elbette geride bir Hz. Musa (Aleyhisselam) kalacak ve Firavun kesilen İsrailli yöneticilerden zulümlerinin hesabını soracaktır.
İsrail bu katliamlarıyla ateşle oynamakla kalmıyor, kıyamet ateşinin kilometre taşlarını da beraberinde döşüyor. Ne hazin tecellidir ki, bu kez Kızıldeniz’in sularında kendileri boğulacaklar, sağ kalabilenler ise çil yavrusu gibi dağılıp iğne deliklerine saklanacaktır.
Lakin arkalarına saklandıkları taşlar ve ağaçlar dile gelip onları ihbar edecek ve lanetlenmiş bu kavim (Siyonistler) takdir edilmiş (mukadder) sonlarından kurtulamayacaktır.
İsrail’in hedefinde şimdilik Gazze’ye, kuzeyden Suriye’ye, güneyden Lübnan’a doğru genişlemek var. ABD’nin fiilen parçaladığı Suriye’den, o da hakkına (Nasıl bir haksa?) düşeni almak istiyor.
Bilahare yine ABD’nin öncülüğünde Suriye’de oluşturulacak Kürdistan (gerçekte küçük İsrail) devleti ile İsrail, Türkiye ile sınır komşusu olacak. Bu durum, ‘Arz-ı Mev’ud’ için atılmış ikinci büyük adım olacak.
Kürtlerin büyük çoğunluğu, sözde kendileri için kurulacak bu devletçiklerin, gerçekte Büyük Ermenistan için olduğunu dahi bilmiyorlar, bilemiyorlar.
Malum vaktiyle, Batılıların himaye ve teşvikleriyle Ermeniler, Kürtlere zulmetti; Rusya’daki Bolşevik ihtilalinden sonra Rus ordusu çekilince Kürtler de Ermenilere zulmetti.
PKK, Ermeni terör örgütü ASALA yerine kurulan ve gerçekte muhayyel Büyük Ermenistan’a hizmet etmektedir. Doğu ve Güney-Doğu’muzda kaynatılan Ermeni aşıdır. Kürtler, bu aşta yalnızca tuz ile biber olmaktan ibarettir.