Batı’nın elinde bütün bir insanlık taşıdığı tüm değerleriyle birlikte öldü, lakin ağlayanı yok.
Batı’nın süslü püslü cümlelerine, medeniyet diye sunduğu insan hakları manzumelerine, hak ve hukuk diye yırtındığı bildirgelere, uluslararası hukuk diye dayattığı metinlere, insan hakları diye sıraladığı bir dizi hükümlere bakıp sakın aldanmayın.
Bunların hepsi düzmece, aldatmaca ve yutturmacadan ibarettir.
Şahsında, insanlığı öldürenden (insanlıktan çıkandan) hangi insanlık beklenebilir?
Gazze’deki soykırım vahşeti Batı’nın sözde medeniyetinin tüm iğrençliğini gözler önüne serdi. Hani Batı’da fikir ve ifade hürriyeti vardı? Hani Batı, insan haklarına saygılı idi. Hani Batı için hayat hakkı kutsaldı, kimsenin hayat hakkına dokunulamazdı!
ABD’de fikrini söyledi diye profesörlere ters kelepçe vuruluyor, Avrupa ülkelerinde düşüncesini açıklayanlar işlerinden kovuluyor. Bu insanların suçu nedir biliyor musunuz; Netanyahu’nun katliamlarını dillendirmiş olmaları...
Yani Gazze’de işlenen cinayetlere ayna tutmuş olmaları...