İsrail, yaptığı yıkım ve uyguladığı soykırımla neye hizmet ettiğini zannediyor?
Malum rüzgâr eken fırtına biçer; peki ya fırtına, hatta kasırga eken ne biçer? ABD de İsrail’in suç ortağı olarak, aynı suale muhataptır.
Ektikleri bunca fitne tohumu yarın öbür gün yeşerdiğinde kendilerini hangi tehlikelerin beklediğinin farkında mıdırlar?
Kendilerinin terör örgütü olarak addedip savaştıkları milis güçlerinin nasıl meydana geldiğini biliyorlar mı? Bunlar, aile bireylerinin tümünü yok ettikleri öksüz ya da yetim kalan çocuklardan oluşuyorlar.
Gözlerini öfke ve kin bürümüş bu kişilerin kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Dolayısıyla bunlara intikam tugayları denir; bunlar öç alma duygusuyla yaşar ve bunlar yaşadıkça kinleri artar.
Şu halde, ABD ve İsrail, geleceklerini bu intikam tugaylarına havale etmekte bir beis görmüyorlar.
Kendileri bilir.
ABD’nin desteğini alan İsrail, kurulduğu günden beri uyguladığı gayri insani eylemlerle, kendilerine düşman yetiştiriyorlar.
Siyonistlerin oluşturduğu bu düşmanların narına, Siyonist olmayan Amerikalılar ve Yahudiler de yanacaktır.
Yahudi Siyonistlerin bu denli vahşi tavırları, ilahi bir hakikati de gün yüzüne çıkardı. Cenabıhak, Maide Suresi 82. ayetikerimede mealen şöyle buyurmaktadır: ‘Elbette ki iman edenlerin, insanlar içindeki en amansız düşmanlarının Yahudiler ve müşrikler olduğunu göreceksin. Yine, onlar arasında iman edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da ‘’Biz Nasraniyiz- (Hıristiyanız)” diyenler olduğunu göreceksin. Çünkü bunların içinde (insaflı) keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar’.
Malum Yahudiler, hem Tevrat’ı ve hem da İncil’i değiştirdiler; uydurdukları birçok şeyi ayet diye bu kitaplara eklediler. Mesela; Tanrı’nın yalnızca Yahudi ırkını üstün kılmış, diğer tüm insanları (insan kılığında yaratıkları) Yahudilere hizmet için yaratıldığını zikrederler.