Ekrem İmamoğlu ne umutlarla geldi, hatta gelişinde mazbatası gecikince, bir saniye olsun kaybedecek vaktimiz yok, vatandaş hizmet bekliyor diyerek ortalığı velveleye veriyordu. Lakin İmamoğlu bir geldi, pir geldi; kendisine oy veren İstanbullulara, “Ellerim kırılsaydı da o oyu vermeseydim” dedirtti.