Kuzey Irak’ta yapılan hukuksuz referandumun sonucu yüzde 93
‘evet’ çıktı. Böylece bağımsız (!) Kürdistan devletinin ilk adımı
atılmış oldu.
Kürtler Erbil’in sokaklarında bu kutlamayı, ellerinde İsrail
bayraklarıyla yaptılar!
İnsanoğlu böyledir; ibret almadığı müddetçe tarihi tekrar ettirir!
Oysaki akıllı insanın aynı delikten iki kez ısırılmaması gerekir.
Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeki insanoğluna baktığımızda,
tarihinin ‘tekerrürden’ ibaret olduğunu görürüz.
Kürtler, geçen asır boyunca kendilerine oyun oynayan ve kendilerini
sürekli yüzüstü bırakan ABD’ye bel bağlamış durumdalar. ABD’ye ve
onun avanelerine güvenip devletlerini kurmak istiyorlar.
Hemen herkesin karşı olduğu bu oluşuma İsrail’in açıktan destek
vermesi bunun kanıtıdır.
Halbuki Kürtler, içeriden ve dışarıdan ne zaman tehlikeye
düştülerse, ellerinden tutan yalnızca Türkler ve Türkiye
oldu.
Bırakın daha öncesini, daha dün Saddam, Kürtleri katliama tabi
tutunca, milyonlarca Kürt kardeşimiz Türkiye’ye sığınmadı mı? Ademe
(yokluğa) mahkûm edilen Talabani ile Barzani’ye Türk pasaportu
verip, dünyayı kendilerine açan Türkiye değil miydi?
Irak iç savaşında yoklukla kıvranırken ve bütün dünya tarafından
Kerkük petrollerine ambargo uygulanırken, NATO’ya ve ABD’ye rağmen,
Yumurtalık’tan vanayı açıp mahut petrolü dünyaya pazarlamanıza
imkân tanıyan ve böylece milyarlarca dolar elde etmenize imkân
tanıyan Türkiye değil mi?
İsveç’ten bir okuyucumuz soruyor: “Yugoslavya parçalanırken toprak
bütünlüğünü savunmadınız da, şimdi neden Irak’ın toprak bütünlüğü
diyorsunuz?..”
Ayol! Yugoslavya’da bilyeyi dağıtan ve büyük Sırbistan hayali güden
Sırplar oldu. Müslümanlar (Boşnaklar, Türkler, Arnavutlar vb.)
soykırıma uğratıldı. Oradaki durum tamamen nefsi müdafaadır ve
tamamen dağılan bilyenin yeni oluşumudur. Tıpkı Sovyetler’deki
bilyenin dağılması gibi...