Bu günler için “Yevmül beter-kötü gün” diye boşuna söylememişler. Öylesine kötü ki her gelen gün önceki günü aratıyor.
Zamanımızda hemen her şeyin iyi-kötü bir sahibi var; yalnız, Osmanlı’nın yıkılışından sonra muazzez dinimiz sahipsiz kaldı.
Hele de tekkeler ve zaviyeler kapatılıp, okullardan din dersleri kaldırılıp, dindarlar üzerine şu veya bu şekilde baskılar uygulanınca, uzunca bir süre din sahası boş kaldı, olan da yerin dibine çekildi ve tabir caizse kapanın elinde kaldı.