Şair Nâbiğa, sevgililer sevgilisi Muhammed aleyhisselamı şu
dizeleriyle övmeye çalışır:
"Nazar kıl! Allahü teala sana öyle bir mülk vermiş ki,
Başka her mülkün onun altında titrediğini görürsün.
Çünkü sen güneş, diğer hükümdarlar (peygamberler) ise ancak
yıldızdır,
Sen doğduğunda onlardan hiç birisi görünmez."
Ve; bizim şairimiz Üstad Necip Fazıl’ın, Allahü tealanın
sevgilisine vurgu yaptığı dizesi:
"Düşünüyorum: O’ndan evvel zaman var mıydı?
Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı?!"
Evet; bütün peygamberler (aleyhimüssalevat), bütün zamanların
peygamberi Muhammed aleyhisselam gibi, yaratılışları gereği; Allahü
tealaya âşık.. Muhammed aleyhisselamın, seçilmişlerin önderi olarak
yüceliğine bakın ki; Allaha teala da ‘Habibim’ deyip kendisine
âşık!..
Cenâb-ı Hakk, kudsi bir hadiste; "Bilinmez bir hazine idim;
bilinmek-tanınmak murat ettim" buyurur. Peygamber efendimiz
(aleyhisselam), "Hazreti Âdem su ve toprak arasında iken ben
peygamberdim" buyuruyor. Allahü teala O’nu "cevami’ül kelim"
evvelkilerin ve sonrakilerin bilgilerinin sahibi, bilge (hakim)
olarak yarattı. Bilinmeyi ve tanınmayı O’nunla başlatıp O’nunla
bitirdi. Zira en ekmel (üstün) tanıma ve bilme O’na aitti.