Kurtuluş reçetesini İslam büyükleri veriyor: Allahü tealanın dostlarını dost bilip, onları sevmek ve O’nun düşmanlarını düşman bilip, onlara buğzetmektir; yani onları sevmemek ve onlardan nefret etmektir.
İnsan, ebedi âlem (cennet ya da cehennem) için yaratıldı. Kısacık dünya hayatı ise, yalnızca bir imtihandan ibaret. Bundan dolayı buyuruldu ki; "Dünyada garip olarak yaşa; kendini yolcu ve ölmüş olarak bil; nefsine düşmanlık et (onun istediklerini yapmayıp, istemediklerini yani ona ağır gelenleri yap.)"
Bilmeliyiz ki; cennet, hiçbir ibadetin karşılığı değildir. Tamamen ihsan-ı ilahidir; yani Cenab-ı Hakk’ın bir lütfudur.
İslam büyüklerinin kurtuluş reçetesinde bildirdikleri bir diğer formül de; birbirimizin gıyabında dua etmektir. Ebeveynler, evlatlarının gıyabında mutlaka dua etmelidirler. Zira, gıyapta yapılan dua için melek yaratıldığını ve yapılan duaya "amin" dediğini sevgili Peygamberimiz haber vermektedir.