Zünnun-i Mısri hazretleri (kuddise sirruh) Hakk âşıkları
hakkında şunları söyler:
"Allahü tealanın kalplerini muhabbetinin saflığı ile doldurduğu
kulları vardır. Onların ruhlarını kendisini görmenin iştiyakı
(özlemi) ile açmıştır. Nefslerini kendisine arzu duyduran ve
kendisine yaklaştıran Hakk’ı tenzih ederim. Böylelikle onların
himmetleri ve gönülleri, Allahü teala için saf (duru) hâle
gelmiştir…
İlahi! Senin için bedenlerini zayıflatmışlar, ellerini senden
gelecek ziyade nimete açmışlardır.
Sen onlara kendinden anlamanın tadını tattırdın. Bu, onların
hayatlarındaki en güzel tattır.
Sen, onların nimetlerini arttırdın ve onlara göklerinin kapılarını
açtın.
Onların kalplerinde melekutunda dolaşma imkânı, hatta sevenlerin
muhabbetinin unutturduğu şeyleri verdin. Özlem duyanların özlemi
sana bağlandı. Ariflerin kalpleri sana yöneldi. Sadıkların kalpleri
seninle ünsiyet buldu. Korkanların korkusu sana yöneldi.
Kendini sana adayanların kalpleri sana komşu oldu. Rahatlık,
onların bıkmasından umudunu kesti.
Gafletin onlara karşı arzusu azaldı.
Yorgunluk ve uykusuzluktan bıkmadılar.
Dilleriyle hep Allahü tealayı söylediler. Duruşlarıyla O’na
yakardılar. Hatalarından dolayı O’ndan af dilediler. Amellerinde
ortaya çıkan yanlışları sebebi ile O’ndan bağışlanma istediler.
Onlar, hüzünleri düşünerek kalpleri eriyenlerdir…"