Nefsiyle birlikte yarattığı kulunun günaha meyyal olduğunu bilen Rabbimiz, bazı zamanlara kıymet vererek, o günlerde yapılan ibadet ve duyulan pişmanlıklara hesapsız sevaplar lütfedip, ne kadar çok olursa olsun tüm günahların bağışlanacağını bildiriyor.
Bu zamanların en değerlisi ise ramazan ayıdır.
Ramazan yanmak demektir; çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günahları yanar, yok olur.
Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam), şaban ayının son günü irat ettiği hutbede şöyle buyurdu: “Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki bu aydaki bir gece (Kadir Gecesi) bin aydan daha faydalıdır. Allah Teâlâ bu ayda her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda farz yapmış gibidir. Bu ayda bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günahları bağışlanır (affolur). Hak Teâlâ, onu cehennem ateşinden azat eder. O oruçlunun sevabı kadar ona sevap verilir.”