Batı, yaygın propagandasını öylesine etkili ve sürekli yaptı ki; tarih boyu sergiledikleri vahşetlerini en kalın şallarla örttüler!..
Son 200-250 senedir, bu toplumun ensesinde boza pişirilmektedir.
Türk’ün ezeli düşmanlarının; durmak bilmeksizin tatbik mevkiine
koydukları bu denli, maddi ve manevi imha politikaları neticesini
verdi ve devlet ve millet hayatımızda aktif olmayı bırakıp, hep
birlikte müdafaaya çekildik.
Onlar medeni, biz barbar; onlar ilerici, biz gerici; onlar âlim ve
bilge, biz cahil ve cühela; onlar birey ve millet, biz kabile ve
sürü; onlar zengin ve güçlü, biz fukara ve güçsüz; (şimdi sıkı
durun) onlar insan, biz ise hayvan!.. Yanlış okumadınız; Batı’nın
gözünde Türkler (Müslümanlar) insan değildir!
Bu yakıştırmayı sokaktaki sıradan insanları değil; kendi
toplumlarının yetiştirip başlarına getirdikleri devlet ve siyaset
adamları, ülkelerinin en yüce makamı olarak addettikleri
parlamentolarında dillendiriyorlar ve onlarca parlamenterden hiç
kimse, bu görüşe karşı çıkmıyor.
Batı, yaygın propagandasını öylesine etkili ve sürekli yaptı ki;
tarih boyu sergiledikleri vahşetlerini en kalın şallarla örttüler
ve hem kendi toplumlarının ve hem de bizim gözümüzden bunu
sakladılar. ‘Demir Leydi’ olarak anılan İngiliz başvekili Margaret
Thatcher, bu vahim hallerini bakın nasıl dillendiriyor: