Demokratik idarelerdeki siyasi partiler, öyle sıradan örgütler olmayıp ülkenin yönetimine talip, sorumluluğu ağır olan kurumlardır.
Demokrasinin olmazsa olmazı olan bu kurumların birinci önceliği, ülkelerinin birliğini ve dirliğini sağlamak, diğer bir deyişle, bu yapıda çimento görevi görmektir.
Bunun için tüm siyasi partilerimizin, söz konusu vatansa gerisi teferruattır demeleri gerekir. Parti menfaatleriyle devletin âli menfaatleri çatıştığında, devleti öncelemek her siyasi partinin boynunun borcudur. Zira o devlet sayesinde vardır ve varlığını devam ettirebilmektedir.
Bizdeki siyasi partilere baktığımızda, esefle belirtelim ki durumun hiç iç açıcı olmadığını görürüz.
Ülkemiz için en büyük tehlike bölücülüktür. Bilindiği üzere ülkemiz, uzun yıllardır küresel bir terör tehdidi ile karşı karşıyadır. Daha da vahimi, bu tehdit bize dost ve müttefiklerimiz(!) tarafından yapılmaktadır.
Bu terörün amacı bellidir: Ülkemizin bir kısım topraklarını (Doğu ve Güneydoğu) koparıp bu yerlerde ayrı devlet kurmaktır. (İsrail’e hazır lokma)