Meşhur hikâyedir: Gece gündüz sarhoş olan Bekri Mustafa, her gün değişik kılıkla dolaşırmış. Cübbeli ve sarıklı (imam kıyafeti) olarak giderken yolu, caminin bitişiğinde cenaze namazı için bekleyen kalabalığa çıkar. Bekri’yi imam sanan cemaat onu apar topar tabutun başına getirirler ve “Hadi hoca efendi, geç kaldık” deyip namazı kıldırmasını isterler.
Cenaze namazından sonra, hocanın (!) tabutu açıp, mevtanın kulağına bir şeyler söylemesi cemaatin dikkatini çeker. Meraklı birisi ne dediğine sorduğunda, Bekri Mustafa şu cevabı verir: “Öbür tarafa gittiğinde bu dünyanın halinden sorarlarsa, Bekri Mustafa’nın imam olduğunu söylersin, onlar gerisini anlarlar!”
Bekri Mustafa kendi imamlığından maada, bu günkü dünyada medeniyetin (!) temsilcisi olarak ABD’nin hallerini görseydi ne derdi acaba?
Belli ki dünyanın tek bir çivisi kalmıştı, onu da ABD çıkarıyor ve çıkaracak.
Dün (Soğuk Savaş dönemi), bu yalanlarla yatsıya kadar gidebilirdiniz ama bugün iletişimin baş döndürücü hızıyla birlikte yalanınız anında ortaya çıkıyor.