1946 seçimlerinden beri, demokrasi ile idare ediliyoruz diye boşuna avunmuşuz.
1940’lı yılların özellikle ikinci yarısında, İsmet İnönü’nün ABD ile yapmış olduğu ikili anlaşmalarla ve bilahare NATO’ya girişimizle birlikte adeta ABD’nin uydusu olduk.
Özellikle savunma ve güvenlik konularında, bizim hiçbir şey yapmamıza gerek yoktu. Zira lazım olan ve olacak her şeyi ABD bize verecekti!