15 Temmuz darbe girişimi A planı
değil, erkene alınmış B planıydı.
A planına
göre; mayıs ayında MHP ele
geçirilecek, ardından da Kemal Kılıçdaroğlu
CHP’yi sokağa dökerek Gezi olaylarına benzer bir
kalkışmanın fitilini ateşleyecekti. Bu kalkışma tüm Türkiye’yi
sarmış ve ülke alevler içindeyken Meral Akşener ve
ekibinin ele geçirdiği FETÖ’leştirilmiş MHP
1.000 kişiyle Külliye’yi işgal edecek, devamında da
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ
yapılanması “Ülkedeki gidişatı” bahane
ederek darbeyle yönetime el koyacaktı.
Meral Akşener
tüm FETÖ’cü hâkimlerin verdiği
desteğe rağmen MHP’de başarılı
olamadı. Yüksek Seçim Kurulu’nun 27
Haziran’da Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı kesinleşene
kadar MHP’de kurultay yapılamayacağına karar
vermesi Meral Akşener ve FETÖ için tam
bir yıkım oldu. Akşener bunun üzerine bir çakma
kongre yapmaya kalkıştı, engel olan polisin tel
örgülerine yapıştı ve saatlerce bırakmayıp Sorosçu
yöntemle “direniş tiyatrosu” sergiledi.
Kemal Kılıçdaroğlu da tabanını sokağa çıkarmak üzere cılız bir
çağrı yaptı ama CHP’liler bu çağrıya yüz vermeyince darbe
ertelendi. Yani FETÖ’nün A
planı çökmüştü.
B PLANI DEVREDE
AMA…
Fetullah Gülen bu başarısızlığa
çok öfkelendi.
FETÖ iblisinin elbet bir B planı
da vardı. Ardı arkası kesilmeyen başarısızlıklar yüzünden
Fetullah’ın CIA’den yediği
fırçanın haddi hesabı yoktu. 2015 yılının Ekim
ayından itibaren ve 2016 sonbaharında yapılması
planlanan darbe girişimine yani B Planına kalmıştı
iş.
Lâkin o sıralarda gazetelere bazı
haberler de sızmaya başlamıştı. FETÖ’cü askerlerden
500’e yakını YAŞ’ta tasfiye edilecekti.
Örgütün Hava
Kuvvetleri imamı Adil
Öksüz kimi “siyasetçi” ler ve FETÖ’cü generallerle
bir araya gelip durumu değerlendirdi. Generaller tasfiyenin çok
büyük olacağını raporlamıştı Adil Öksüz’e. Hepsine göre
de DARBE ERKENE ÇEKİLMELİ ve Adil Öksüz
bu “gerekliliği” F.G.’ye iletmeliydi.
O “siyasetçi” de aynı
kanaatteydi.
O sıralarda Türkiye’nin ilgisini
en çok çeken siyasetçilerden biri de çıktığı FETÖ ve KRİPTO FETÖ
televizyon istasyonlarındaki programlarda ikide
bir “Ben Başbakan olacağım” diyen,
Atatürk’ün o güzel sözünü gerekli gereksiz meydan
mitinglerinde “Yurtta suuulh, cihanda
suuuulh” diye tekrarlayıp duran (Bunun ne anlama
geldiğini 15 Temmuz gecesi TRT’de okutturulan darbe bildirisinde
gördük) Meral Akşener’di.
Hırsı iliklerine dek işlemişti.
Tayyip Erdoğan’ı “Haşhaşi deyip durma bunun bedeli
ağır olur” ya da “Tutuklanan tüm
Cemaatçi polis memur ve müdürlerini iktidara gelince serbest
bırakacağım” diye tehdit edecek denli kendinden geçen
bir “siyasetçi” profili.
ADİL ÖKSÜZ “ERKEN DARBE”
RAPORLARIYLA PENSİLVANYA’YA GİDİYOR
Adil Öksüz 11 Temmuz
günü ABD’ye uçtu. Bu Öksüz’ün darbe girişiminden
önceki son ABD seferiydi. Son bir yıl içinde defalarca gitmişti
çünkü.
Adil Öksüz 13 Temmuz
günü elinde Fetullah Gülen’in kararıyla geri
döndü. Acil durum ilan edildi
ve 15 Temmuz günü bütün birimlere tebliğ
edildi. Darbe erkene alınmıştı.
15 Temmuz FETÖ’cü
alçakların ve
soysuzların sonu oldu. Fetullah
dâhil hepsi neye uğradıklarını şaşırdı.
Başarısızlık üzerine FETÖ’cüler
planı eleştirmeye başladı. Hatta Fetullah iblisi bile bir
konuşmasında “Yola makam mevki için çıkarsanız Allah
yardım etmez” dedi. Ümit
Akdemir’in ABD’deki çiftliğin çevresinden aldığı bilgilere
göre Fetullah bazı generallerle siyasetçilere
kızmıştı. Darbenin erkene çekilmesi
ısrarın bir takım kişisel hırslar
sonucu olduğunu düşünüyordu.
ADİL ÖKSÜZÜN
YAKALANMASINDAN KİMLER KORKAR?
Şimdi soru şu:
Adil Öksüz yakalanır ya da X ülke
tarafından Türkiye’ye iade edilirse konuşur mu? Eğer konuşursa ne
söyler?
Misal olarak; Adil Öksüz
yakalandığında darbenin erkene alınması için rapor
veren generallerin ve baskı yapan siyasetçilerin kim
olduğunu tüm çıplaklığıyla anlatır mı?
Bu ihtimalden kim korkar? Ve
hepsinden önemlisi NEDEN ÖN ALMAYA
ÇALIŞIRLAR durup dururken.
İddialara
göre darbenin siyasi ve bürokratik ayağı
İstanbul Sarıyer’deki bir villada toplanıyordu.
Adil Öksüz’ün bu siyasileri yönlendiren imamla irtibatlı ve
koordineli olduğu söylentiler arasında. Bu
villa FETÖ’nün Sarıyer yapılanmasının başındaki
imamı olarak suçlanan ve 31 Ağustos 2016’dan bu yana
tutuklu bulunan Muzaffer Taşkın’ın
villası mıydı?
MERAL AKŞENER TEKNEYLE
GEÇEN O ŞAHSIN İSMİNİ AÇIKLAYACAK MI?
Şimdi onun İYİ Parti
Sarıyer İlçe Başkanlığı görevine getirilen Dr. Cengiz
Tamer ile de çok yakın ilişkide olduklarını
gazetelere yansıyan haberlerden öğreniyoruz.
Ama asıl mesele bu
değil.
Meral
Akşener 15 Temmuz darbe gecesini
anlatırken yanında iki misafirinin
olduğunu söyledi. Kendi ağzından onlardan birinin
Genel İdare Kurulu üyesi Feridun
Bahşi olduğunu öğrendik. Diğerinin adını ise vermedi.
Darbe girişiminin başlamasından sonraki saatlerde o ismini
vermediği konuğunu tekneyle Sarıyer’e yolcu
ettiğini anlatıyor. Kimdi o konuğu?
Akşener doğru ya da yanlış
mutlaka bir isim söyleyecektir ama yine de zikredeceği o ismi merak
etmekteyim.
Ha bu arada Aytun
Çıray’ın telaşla “24 Haziran öncesi adil
Öksüz’ü yakalayıp bize iftira attıracaklar” demesinin
arkasında neyin korkusu var?
Neyin peşindesiniz Meral
Hanım?