Fuat Uğur Türkiye Gazetesi

Almanya’daki Nazi genetiğinin darbecilere olan aşkı

Program ZDF televizyonunda. Maybrit İllner adlı bir sunucunun moderatörlüğünü yaptığı siyasal içerikli bir program. Konu Türkiye ve darbe girişimi sonrası olan bitenler. Pek çok konuk var. Onlardan biri PKK’ya...

06 Ağustos 2016 | 739 okunma

Program ZDF televizyonunda.
Maybrit İllner adlı bir sunucunun moderatörlüğünü yaptığı siyasal içerikli bir program. Konu Türkiye ve darbe girişimi sonrası olan bitenler.
Pek çok konuk var. Onlardan biri PKK’ya verdiği destekle tanınan Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen. Yalan olduğunu söylüyor ısrarla ama pratikteki her eylemi bunu doğruluyor. Diğer Türkiyeli ise Deniz Yücel. Sosyalist bir gazetede yazarken Türkiye aleyhtarı haberleriyle Alman derin aklının dikkatini çekmiş, derhal aşırı sağcı Die Welt gazetesinde görevlendirilmiş bir İngiliz Kemal.
Ve üçüncü Türk ise Almanya’da doğup büyümüş bir siyasetçi, Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu. Kendisi aynı zamanda Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı.
Karşısında ikisi sözde Türk, 6 kişi var. Ayarlanmış seyirci hazır bekliyor. Amaçları Mustafa Yeneroğlu’nu paralize edip manken gibi oturtmak. Ama bu olamıyor. Derin bir entelektüel ve aynı zamanda iyi bir hatip olan Mustafa Yeneroğlu, mükemmel Almancasıyla hadlerini bildiriyor tek tek.
Programın videosunu aşağıda verdiğim linkten izleyebilirsiniz ama konuyu getirmek istediğim yer başka. Alman Nazi genetiğinin yeniden nasıl zuhur ettiğini, oryantalizmle ortaya karışık bir ahlaksızca söylem geliştirdiklerini görebilme imkânı buluyoruz burada. Kibirlerini ve aşağılayıcı tavırlarını görebilmek açısından çok öğretici.
Maybrit İllner program esnasında konuyu OHAL’e getirerek “Gerekli miydi bu?” diye soruyor.
Yeneroğlu, daha önce katıldığı pek çok Alman televizyonundaki programlarda olduğu gibi bu kez de kendini beğenmiş, egosu yüksek ve gizli ırkçı Almanlara aslında bilmeleri gereken durumu yeniden net biçimde anlatıyor. Üstelik öyle çarpıcı örnekler veriyor ki moderatör İllner rahatsız olup sözünü kesmeye, sözü başkasına vermeye çalışıyor. Yeneroğlu bu yüzden sesini bir ton yükseltiyor ve sözünü kesenlerin konuşmasına imkân vermiyor. Tam işte o sırada Nazileri anlatan filmlerde gördüğümüz Gestapo subaylarını andıran sıfatıyla, kısa adı CSU olan, aşırı sağcı Hristiyan Sosyal Birliği Partisi Genel Sekreteri Andreas Scheuer lafa karışıyor ve aşağıdaki konuşma gerçekleşiyor:
Scheuer:
“Burada karşılıklı otururken Alman toplumunun âdetlerine göre hareket etmelisiniz.”
Yeneroğlu:
“Öyle mi? Bana Alman toplumunun âdetlerini mi öğreteceksiniz? Tabii ben sizin gibi aydınlanmış olmadığım için. Hadi bana ideolojinizden dersler verin.”
Son cümle Scheuer’in suratına atılmış bir tokat. Çünkü ideolojileri Nazi ideolojisinin günümüze evriltilmiş versiyonu.
Alman toplumunun âdetleri. Yüksek medeniyetin simgesi! Daha 1940’larda 40 milyon insanı öldüren, 5 milyon insanı toplama kamplarında yakan yüksek bir medeniyetin âdetleri.
Bu yaratıkların kökeni hakkında biraz daha fikir verelim isterseniz.
CSU dediğimiz hükümet ortağı bu partinin kurucu Genel Başkanı Franz Josef Strauβ.
Almanya’da 1970’li yıllarda bizim Kızıl Tugaylar diye bildiğimiz RAF adlı terörist örgüt 34 kişiyi öldürdüğü zaman olağanüstü hâl ilan edilmiş, bu örgüt üyeleri idam cezası olmadığı için hapis cezasına çarptırılmışlardı. Ancak hepsi de “nedeni bilinmeyen biçimde” cezaevinde “ölü bulunmuş”lar ya da “intihar” etmişlerdi. Tıpkı 9 Türk’ü Alman gizli servisi BND’nin emriyle katleden Neo Nazilerin teker teker “evlerinde kalp krizi geçirip” ölü bulunmaları gibi. Çünkü NSU davasında tanıklık yapıp gerçeği söylemelerinden korkuluyordu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.588 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.047 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma Rekabet Kurulu’ndan oyunculuk ajanslarına soruşturma ve “İş”e dönüştürülen özel hayatlar 09 Ocak 2025 | 8.591 Okunma