Muharrem İnce, önceki gece, artık
CHP içi muhalefetin televizyonu hâline gelen Halk
TV’ye çıktığında “Benim 24 Haziran
gecesi insan içine çıkacak durumda
olmadığım yalanını uyduranlar, sıradan
ve kaba saba adam diyenlerdir. O yalanı YANDAŞ
MEDYAYA uyduranlardır” dedi.
Ona “Sıradan ve kaba
saba” diyen CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun “Çok seçkin, zarafet timsali, kelimelerin
efendisi, konuştuğunda ağzından bal damlayan ve son derece
entelektüel” medya danışmanı Tuncay
Özkan’dan başkası değil. İnsan hakikaten gözyaşları içinde
kalıyor; gülmekten. Ee, adam en yakın dostlarına
bile “zarif” biçimde kazık
atmış biri. Hiç yalan söylemez. Öyle dürüsttür
yani.
Neyse, zurnanın zırt dediği yere
gelelim.
Biliyorsunuz Muharrem İnce’nin o
gece “İnsan içine çıkacak durumda olmadığı”nı
yazan tek kişi benim. Muharrem İnce de bana ağır hakaretlerde
bulunmuştu. Ben de ona dava açtım. Milletvekili dokunulmazlığı yok,
yargıda hesap verecek.
Ama ilginç olan şu ki onun bana
söylediklerine benzer ifadelerle cevap veren kişi de yine Tuncay
Özkan oldu:
“Sadece 'sıradan
ve kaba' değil, Muharrem İnce'nin aynı
zamanda iftiracı olduğunu gördüm.
Söylediklerini ispat edemeyen
şerefsizdir. CHP
kültüründe yalana yer
yoktur."
Şimdi Muharrem
İnce “yandaş medyaya
uyduranlardır” diyerek Tuncay Özkan’ı suçladığına
göre muhataplardan biri de otomatikman
ben oluyorum. Dolayısıyla bir açıklama
yapmak zarureti hasıl oluyor benim için.
Bu nedenle şu kadarını
söyleyeyim:
“Muharrem Bey, şunu
biliniz. İstihbarat kaynağım kesinlikle Tuncay Özkan
değil.”
Fakat buradaki
önemli İPUCUNU kaçırmayalım.
Hatırlayın, benim yazdıklarımın
ardından geçmişte muhafazakâr çevrelerde takıldıktan sonra
oralardan nemalanıp mal mülk sahibi olan ve daha sonra
da müteveffa Doğan Medya grubunun gözdesi hâline
getirilip her sözünde boncuk aranan Levent
Gültekin, geçen gün Medyascope’ta Sedat Pişirici’nin
sorularını cevaplarken benim yazdıklarımın bin beter ağırını
söyledi. “Adam körkütük sarhoş olmuş. Anladım ki
AK Parti Erdoğan’ı seçerek bizi büyük bir beladan
kurtarmış” gibi laflar etti. Yenilir yutulur cinsten
değildi.
İşte asıl bomba bu.
Tuncay
Özkan, Levent Gültekin’in istihbarat kaynağı
olabilir.
Nitekim Levent Gültekin gelen
baskılar üzerine yine kırılıp dökülerek “Özür
mahiyetinde” açıklama yaparken ağzından kaçırdı ve
şöyle dedi:
“Bana aktarılan,
sanırım parti içi kişisel mücadelede kullanılan
bilgiyi ispat etme durumum olmadığı için paylaşmamam
gerekiyordu.”
Dolayısıyla Muharrem İnce’yi bu
konunun üzerinde odaklanmaya davet ediyorum. Telefonla arayıp
helalleştiği Levent Gültekin’e “Ahretlik sana bu
bilgiyi Tuncay Özkan mı verdi” diye
sorabilir.
Benden söylemesi.
Bu iş karakolda
biter
Dün sabırla 17.30’u
bekledik.
Ankara’dan
temsilcimiz Batuhan Yaşar’la
konuştum, muhaliflerin dün 17.30 itibariyle kurultaya
gidilmesi için gerekli olan 634+1 delege imzaya ulaşamadığını
bildirdi.
CHP Parti Meclisi
Üyesi Gaye Usluer ilk açıklama yapan
kişiydi. Twitter’dan noter tasdikli yeterli sayıda
imzayı perşembe günü Genel Merkez’e
ileteceklerini bildirdi.
Genel Merkez gelen ve iletilen
imzaları inceleyip kurultaya gidilebilmesi için yeter
sayının bulunup bulunmadığına karar
verecek.
Sayı 633 olsa
bile CHP Genel Merkezi kesin kararlı ve
bir kurultayın yerel seçimlerden önce bu durumun
bir zaaf oluşturacağı kanısında.
Dolayısıyla da mevzuatın gerektirdiği neyse onu
yapacak gibi görünüyorlar. Muhalifler ise bastıracak.
İş mahkemelik olabilir mi? Mümkün.
Kısaca bu iş karakolda
biter.
Eğer sonuçta Kurultay toplanmazsa
söylenecek tek şey var:
Yazık oldu Muharrem
efendiye.
Bundan sonra iki şey
yapabilir:
1-Söz verdiği
üzere tavukçuluk yapar.
2-Kemal Bey'e gidip af diler ve
kendisine İstanbul ya da en kötü ihtimalle Yalova
Belediye Başkan Adaylığı dilenir.
Rahip Brunson davasında
tuhaf kokular
Dün Nagehan
Alçı “Rahip Brunson meselesinden tuhaf kokular
alıyorum. Sanki ABD'de bir el bu rahip Türkiye'den ABD'ye dönemesin
istiyor. Onu kurban ederek iki ülke ilişkilerini bozmaya
çalışıyor” diye yazdı.
Türkiye gazetesi
yazarı Çağrı Erhan da önceki günkü
yazısında uzun uzun anlattı. ABD’de 100 milyon
Evanjelik mevcut ve ülke politikasını ciddi şekilde
domine ediyorlar. Armageddon (Mahşer) beklentisi
içindeki bu tuhaf tarikat kendi adamlarını kurtarmak
istiyor. Seçimlerde hem oy hem de maddi destek
verdikleri Trump’a Brunson için aşırı
baskı yapıyorlar. Üstelik Trump’ın
yardımcısı Mike Pence de Evanjelik bir
fanatik.
Şunu kabul edelim.
Başkan Trump'lı ABD ile Obama
yönetimindeki ABD’ye nazaran daha olumlu ilişkiler geliştirdiğimiz
ortada.
Nagehan’a katılıyorum. Önceki
gün “Rahip Brunson neden serbest
bırakılmalı” başlığıyla yazarken çok tepki alacağımı
biliyordum ama birilerinin bunu söylemesi gerekiyordu.
Yargının bence
sadece hukuki delillerin yetersizliğini değil,
uluslararası etkenleri de gözönünde bulundurması
gerektiği ortada. İki ülkenin arasını onarılamayacak
duruma getirecek bir süreç, yeni bir cephe
açılmasından ve ülkemizin zarar görmesinden başka işe
yaramayacak.
Bu aşamada çağrım herkese;
bırakın hamaseti. Beyanatla ve yazılarla babalanıp efelenmenin reel
politikaya faydası yok.
Mutlu musun Doktor Ö.Y,
sayende bir insan öldü
Giresun’da 82
yaşındaki Yusuf Topal, 15 Temmuz Şehitler Aile Sağlık
Merkezi’ne gitti. Doktor Ö.Y.’ye eşi
Fatma Topal’ın evde bakım hizmeti aldığına dair elinde
raporu ve eşi adına düzenlenen sağlık
kurulu raporunu göstererek alınması
gerekli ilaçları reçeteye
yazdırmak istedi.
Ama at gözlüklü
Doktor Ö.Y.’yi ikna edemedi. Tartışma çıktı ve
doktor beyaz kod vererek polis
çağırdı. Polisler de yaşlı adama biber
gazı sıkıp ters kelepçe taktılar.
Sonuç; Yusuf Topal
kalp krizi geçirip hayatını kaybetti.
Tabip odalarından bir
açıklama yok.
Tersi bir durum olsaydı ayağa
kalkıp binlerce
gösteri yaparlardı.
Bu kadar vicdansız
mısınız gerçekten?
Bir ses verin yahu, şaşırtın
bizi. “Tüm doktorlar böyle değildir, biz hekim hakları
kadar hasta haklarıyla da yakından ilgiliyiz, bu doktoru kınıyor ve
hakkında gerekli işlemin yapılmasını bekliyoruz”
deyin.
Diyorum ama biliyorum
demeyecek, bin dereden bin
su getireceksiniz.
Yazık, çok yazık…
O iki polis ise bence bir daha
mesleğe geri dönemesin ve adam öldürmekten
yargılansın!..