Ne diyeyim bunun ardından? Allah da sizi güldürsün.
Mehmet Ağar’ın, FETÖ soruşturması nedeniyle kurulan meclis
komisyonuna verdiği ifadeyi okumuşsunuzdur. O ifadenin en ilginç
bölümü Türkiye’deki sol örgütlerle ilgili olanıydı.
1993-95 arasında iki yıl Emniyet Genel Müdürü, 1996 Martından Kasım
ayına kadar 4 ay Adalet Bakanlığı, 4 ay da İçişleri Bakanlığı
yapmış bir siyasetçi Mehmet Ağar. 1996’dan 2007’ye kadar da
milletvekili olarak kaldı.
Ağar, meğer mesleki yaşamında sol örgütlerle ilgili çok yanılmış.
Klişe haber deyimiyle bunu itiraf ederek aynen şöyle demiş:
“Ben şube müdürlüğündeyken sol örgütlerin ardında Rusya var
sanırdım. Meğerse sadece TKP’yi desteklermiş SSCB. Bu örgütlerin
ardında Batı varmış. Zaten sol örgütler de bizim sandığımızın
tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Kabul etmek
lazım ki temiz fikir adamlarıydı. SSCB dağılınca da zaten TKP
desteği çekildi. Solcuların şiddete bulaştığı ön yargısını yıllarca
gözümüzde büyüttük.”
Kusura bakmasın ama kahkahalarla güldüm.
Artık soldaki tüm örgütler rahatlayabilir ve onun bu sözleriyle
derin bir soluk alabilirler.
Temiz fikir adamları oldukları için bundan sonra onları kimse
şiddetle ilişkili diye suçlayamaz.
Sayın Ağar’ın döneminde muhabirlik yaparken şimdiki adıyla DHKP-C
olan Dev-Sol, TKP/M-L ya da MLKP’ye ait hücre evlerine yapılan
baskınlarda bize gösterilen otomatik silahlar, el bombaları demek
ki yalandı.
Demek ki o hücre evlerinde delik deşik edilmiş cansız bedenleri
gösterilen temiz fikir adamlarının adlarını kirlettik boşu boşuna.
Bu yüzden de Sayın Ağar’ın dediği gibi solcuların şiddete bulaştığı
ön yargısını gözümüzde büyüttük.
Zaten 1979’da kurulan ve o günden bugüne bir cinayet şebekesi
olarak varlığını sürdüren PKK da bir sol örgüt değil.
Tabii 1980 öncesi Halkın Kurtuluşu, Halkın Günlüğü, Dev-Yol, THKP,
TİKKO gibi onlarca sol örgütün üyeleri de silahsızdı aslında.
Ellerine bıçak bile almamışlardı.
Ondan önce Mahir Çayan ve çetesi de hiç adam kaçırıp öldürmemişti.
Hiç banka soymamış, hiç kaçırdıkları insanlar için fidye
istememişlerdi. Kızıldere’de samanlıkta basılıp 9 arkadaşıyla
öldürüldüğünde ellerine kan bulaşmamıştı.
Ha onların arasından bir tane “Temiz fikir adamı” çıktı. Kızıldere
baskınından nasılsa kurtulan samanlık güzeli Ertuğrul Kürkçü var.
Bugün “temiz siyaseti”ni PKK’ya gaz verip yüzlerce masum insanın
katline çanak tutarak HDP’de devam ettiriyor.
Neyse… Neyse…
Bu arada hakkını yemeyelim. Sayın Ağar’ın doğruya yakın söylediği
tek bir şey var. O da TKP (Türkiye Komünist Partisi) ile ilgili
olanı. Evet, bu partiyi Sovyetler Birliği desteklerdi. Sadece
onları değil, TİP