İbn-i Haldun’un en önemli sözlerinden biridir. Devleti devlet
yapan unsurları sayarken; “Toprak, İnsan ve Değer” der.
Bizim meselemiz bu. Toprak fetişisti olduk. Geniş bir alana
yayılıyoruz. Osmanlı kadar olmasa da; 780 bin küsur kilometrekare.
İnsan da var; mebzul miktarda.
Ya Değerlerimiz?
Onları hızla kaybediyoruz.
Ankara’da hepimize travma yaşatan şu korkunç katliamın ardından
doğru dürüst yas bile tutamadık.
Devletin kurumsallaştığı demokrasilerde böylesi olayların ardından
medyası, siyasetçisi başta olmak üzere herkes bir araya gelir.
Devlet suçlanmaz. Siyasi rant sağlayalım denmez. Katliam yerinde
miting yapıp seçim için oy istenmez. Siyasi partiler
hesaplaşmalarını bir süreliğine ertelerler.
Olayın hukuksal prosedür içinde çözülmesi ve faillerin
cezalandırılması istenir.
Göz ardı edilen şudur.
Terörün amacı istikrarsızlaştırmaktır.
Büyük fotoğrafı göremeyen kaybeder.