Bu ülkenin insanına polisi sevdirmek mümkün müydü?
Bu satırlar dünkü görüntüleri izledikten sonra yazıldı.
Polisi sevmezdik biz çocukken, korkardık. Zaten ebeveynlerimiz de devlet denen otorite kurumun “Demokles kılıcı” olarak polisi gösterir “Bak yaramazlık yaparsan polis amcayı çağırırım ona göre, hmm” diye tehdit ederlerdi bizi.
Büyüdük
genç olduk, solculuğu tercih ettik, polisi yine sevmedik. Çünkü
polis bizim korsan gösterilerimizi acımadan dağıtır, hepimizi
coptan geçirirdi. Derneklerimizi basardı, sebepsiz yere bizi
gözaltına alır işkence yapardı. Dayak ve işkence vakayı adiyedendi.
Her gözaltına alındığımızda Ankara Emniyeti’nin
7. Katında en aşağı iki gece konaklar, yan yana
dizili hücrelerde eğer sıra bize gelmemişse, işkencehaneden
gelen çığlıkları, bağırışları dinlerdik. Sıra bize geldiğinde de o
çığlıkların sebebini gayet net anlardık!..
Örgütlerimiz de bize
askeri sevmemiz gerektiğini dikte etti bir süre. Polis kötü, asker
iyiydi. Bu yüzden nöbetteki askerlere türküler
yakıldı “Jandarma biz sosyalistiz, dostuz yalnız biz
sana” dizeleriyle.