Ne alakası var demeyin. Şaka değil bu.
CHP yönetiminin akıl almaz izansızlıkları ve parti içi muhalefetin kripto tutumu, yaşanan çalkantılar parti tabanında büyük umutsuzluğa ve güvensizliğe sebep oluyor. Parti içi değerler sistemi tamamen altüst olurken siyasete olan inanç CHP tabanında artık anlamını kaybetti.
Çeşitli bakanlıklarla birlikte MİT Başkanlığı'nın seçim öncesi gizli bir protokolle ırkçı bir partiye devredildiğini öğrendiğimizde yaşadığımız şoku artık anlatmayayım. Nasıl bir tehlikenin eşiğinden döndüğümüzü zaten hepiniz biliyorsunuz en ince ayrıntısına kadar… Bu tavizleri koparan Ümit Özdağ’ın, “Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelirse ülkede iç savaş çıkar” derken ne demek istediğini de o zaman anlamış olduk. Meğer İçişleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığı'nı bizzat kendi ele geçirerek yapacakmış bunu.
Yetmiyor tabii…
Günlerdir CHP’de olan bitenleri ibretle izliyoruz.
Partideki çalkantıları, kimi belediye başkanlarının parti genel merkezine şehirlerarası yürüyüş yapıp koltuk fırlatmalarını, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun paralel genel başkan gibi parti ileri gelenlerini etrafına toplayıp illegal zoom toplantıları yapmasını ve bunu da pişkin pişkin, “Zaten gizli değildi ki bugüne kadar 200 toplantı yaptık böyle” diye özrü kabahatinden büyük açıklamalarını, CHP’nin Halk TV ile olan yüz milyonlarca liralık sözleşmesini feshettiğini ve böylece “tarafsız yayıncılık” iddiasındaki yayın kuruluşunun aslında bir parti organı olduğunu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanları ile yaptığı toplantıda “Gel seninle dışarıda görüşelim” tehditlerinin havada uçuştuğunu…