Hatırlayacaksınız, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz ramazanda Külliye’deki bir iftar yemeğinde davetlilere yönelik konuşma yapmış paralelcileri kastederek “Bizim içimizde bile bunlardan var” demiş ve o çarpıcı gerçeği açıklamıştı.
Doğru, 15 Temmuz gecesi Türkiye’ye korkunç bir 24 saat yaşatan
ihanet şebekesi mensupları her yerde vardı. Biz bu gerçeği biliyor
ve sık sık dile getiriyorduk. Özellikle de Türk Silahlı Kuvvetleri
içinde. Ama yine de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu paralel
alçaklardan Beştepe’de dahi bulunduğunu söyleyince çoğumuz “Yok
artık bu kadarı da olamaz” dedik. Ama gerçek, paralel darbe
girişiminde ortaya çıktı.
O gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ele geçirip rehin almak
istediler. Böylece Türkiye’yi de rehin alacaklardı akıllarınca.
Kıl payı demeyeceğim ama bir hayli kritik bir zaman farkıyla
Cumhurbaşkanımıza yönelik kahpeliklerini gerçekleştirme fırsatını
bulamadılar.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın darbeden birkaç gün önce dinlenmek
için tatil yapacağını biliyorduk. Çünkü Okluk Koyu’ndaki teknelerin
boşaltılması nedeniyle Fethullahçı ve solcu medyada çıkan saldırgan
yazılardan tatil yöresinin orası olacağı fikri yaygınlaştı.
Oysa Cumhurbaşkanı geçtiğimiz pazartesi gününden başlayarak Okluk
Koyu’nda değil bir başka yerde, Grand Yazıcı Club Turban’da
geçiriyordu tatilini. Cemaat güdümündeki Sözcü gazetesinin muhabiri
Gökmen Ulu 15 Temmuz günü saat 16.25’de servis edilerek gazetenin
sitesinde yayınlanan haberini “Sözcü Erdoğan’ı buldu” manşetiyle
veriyor, âdeta konum bildiriyordu. Habere göre Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan Grand Yazıcı otelinin yanında, otel sahibi Serkan Yazıcı’ya
ait ormanla çevrili ve deniz kenarındaki bir villada kalıyordu.
Muhabir bu arada villanın etrafında Grand Yazıcı’nın dışında Mares
Otel’in de bulunduğunu da belirtiyordu.