Söylüyorum hep ama sakalımız yok
kimseye laf dinletemiyoruz. Bazen garip nedenlerle düzgün
giden işler bozulabiliyor. Sonra da bu karışıklıktan istifade etmek
isteyenler türüyor etrafta.
Hatırlayacaksınız belki, geçen
yıl 16 Kasım
tarihinde(*) Çerkeslerin,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Külliye’de
buluşmasıyla ilgili Kayserili Çerkes iş
adamı Oğuz Berk ile Cumhurbaşkanı
Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu’nun bir çalışma
yürüttüğünü yazmıştım.
Ancak bu çalışma başlar başlamaz
kesintiye uğratıldı.
AK Parti Kayseri
Milletvekili Hülya Nergis kendi seçim
bölgesindeki Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) şubesi ile
irtibattaymış. O Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet
Özhaseki ile konuşmuş, sonra devreye diğer Çerkes
milletvekilleri Murat Baybatur (Manisa), Murat
Alpaslan (Ankara) ile Ahmet Sani Ceylan
(Çorum) girmişlerdi.
Çerkes Federasyonu, Dostluk
Kulüpleri (Çerkes iş adamları), Birleşik Kafkas Konseyi, Çerkes
Hakları İnisiyatifi, KAFFED gibi kuruluşların
da Bakan Özhaseki tarafından
toplantılara dâhil edilmişti.
Buradaki amaç çok
geniş mutabakatla ve kitlesellikle katılım diye
belirlenmişti ama kaotik bir durum ortaya çıkmıştı.
Günler süren tartışmaların
sonunda en çok çığırtkanlık yapıp “Ben en kalabalık
üyeye sahibim” palavrasını sıkan KAFFED
Başkanı Yaşar Aslankaya dediğini kabul
ettirmiş ve Cumhurbaşkanı ile Çerkeslerin kucaklaşması
gecesinde hepsini temsilen sahnede bulunarak konuşma
yapmayı kabul ettirmişti. Bunu duyar duymaz Bakan
Özhaseki’yi aradım, kaygılarımı dile getirdim. KAFFED adlı
federasyonun CHP ile yakın ilişki içinde olduğunu ve orada bir
nahoş hadise yaşanabileceğini söyledim ama Sayın Özhaseki bunu
ihtimal dışı bulup üzerinde durmadı.
Ama fazla beklememe gerek
kalmadı. Kendilerini çabuk ele verdiler. Birkaç gün geçmeden KAFFED
adlı kuruluşun Cumhurbaşkanı ile buluşmadan önce CHP
ile Çerkes Çalıştayı düzenleme hazırlığı yaptığı
ortaya çıktı.
Bu federasyonun genel merkez
yöneticisi Metin Kılıç HDP’den milletvekili
adayı olmuş bir isimdi.
Tüm bunları yazınca tabii iş
bozuldu, toplantı iptal edildi.(**)
Bunun üzerine Kaffed yöneticileri
ve üyeleri bana sosyal medyadan ağza alınmayacak hakaretler
ettiler.
Geçen gün de hakkımda gazetemizin
avukatı Kadir Bey'i bile şaşkınlığa uğratan suç
duyurusunda bulundular.
Halkı “Kin ve
düşmanlığa tahrik”ten yargılanmamı
istiyorlar.
Gerekçeleri ne peki?
Kendilerini siyasetle
ilişkili gösterdiğim içinmiş bu suç duyurusu. Bunu da
şöyle açıklıyor avukatı:
“Müvekkil dernek ve bağlı
olduğu federasyon, ülkemizdeki binlerce Çerkes’in üye olduğu bir
kuruluştur. Tüzüğü gereği içinde toplumun her kesiminden üyeyi
barındırması nedeniyle müvekkil derneğin bir siyasi örgütü ya da
bir siyasi partiyi desteklemesi mümkün değildir.”
Bu suç duyurusu öylesine gülünç
ki sözün bittiği yerde duruyor.
Burada es veriyor ve tüm
okurlarımdan özel bir ricada bulunuyorum:
Ben bir Çerkes’im. Çerkesler
yukarıda sözünü ettiğim canlılardan ibaret değil. Genelde, akıllı,
kültürlü ve zeki insanlardır. Tüm halkların içinde böyleleri
vardır, lütfen genele teşmil etmeyin.
Devam.
Şimdi bu adamların siyasetle ve
bir siyasi partiyi desteklemekle işi yokmuş öyle mi?
Hemen şu fotoğraflara bakalım o
vakit(**):
Akşener’e tam destek veren kişi
kim biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanımızın
Çerkeslerle buluşmasında sahneye çıkması
kararlaştırılan kişi; yani KAFFED Başkanı
Yaşar Arslankaya.
Sadece o kadar değil. Aşağıdaki
fotoğrafa bakın:
Bu da Hasan
Seymen. KAFFED adlı federasyonun geçen
dönemdeki Genel Sekreteri olur kendisi
ve şimdi İP’ten milletvekili adayı. Yanına KAFFED’in diğer
yöneticilerini almış İP merkezinde poz vermiş.
Derneklere siyaset
sokmayın diyen bunlar mıydı?
Yanında da bir zamanlar
Başbakanlık’ta uzman olarak çalışan ve atılan Ömer
Atalar var.
Şimdi “Bizi siyasi
partilerle ilişkilendiremezsin” diye hakkımda
dünyanın en tuhaf suç duyurusunda bulunan bu derneğin yaptıklarını
görünce Külliye’de ne büyük badire atlatıldığını daha iyi
anlıyor, “İyi ki bu yazıyı
yazmışım” diyorum tekrar.
Çerkesler Türkiye’de HDP,
CHP ve İP’le al takke ver külah ilişki
içindeki KAFFED adlı bu örgütün yolundan
gitmeyecek kadar akıllı. Zaten kendilerini ifade eden
başta Çerkes Federasyonu olmak üzere pek
çok dernek ve vakıf var.
ÖNERİM
ŞU:
Bu ülkede vatanına milletine,
toprağına, kültürüne ve değerlerine bağlı tüm
Çerkesler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile buluşmak ve
kucaklaşmak istiyor. Bunun organizasyonu çok kolay.
Yeter ki konu ehil ellere verilsin ve kotarılsın.
Dün 21
Mayıs’tı.
Çerkeslerin 1864’te
başlayan sürgünlerinin ve yaşadıkları katliamların
yıl dönümüydü.
Bu acıyı bir kez daha paylaşıyor
ve milletimizin böylesi bir felaketi tekrar yaşamaması, ülkemizdeki
huzura katkıda bulunarak etnik aidiyetini kaybetmeden, kültürü ve
dili yok olmadan yaşaması için dua ediyorum.
.....