İşin doğrusu Salı günkü yazım çıktıktan sonra Bülent Arınç’ın
konuşmacı olarak katıldığı Bab-ı Âli toplantıları çerçevesinde
verilen yemeğe gidip gitmeme konusunda tereddütlüydüm. Benim için
“risk” olabilirdi.
Bab-ı Âli toplantılarının kurucusu Osman Ataman kapıda “Yazını
okuduktan sonra iki sakinleştirici aldım” diye karşıladı. Güldük
ama endişe de vardı. Bir de özellikle yapılmış gibi Arınç’ın
danışmanı Salih Melek’le yan yana oturunca “tamam başladık” dedim
içimden. Salih beyi tanırım, hakikaten soyadından mülhem melek gibi
adamdır. Allah’tan yazıyı okumamış. Hâlinden anladım bunu.
Zaten Arınç’ın yanına Türkiye gazetesi yazarı Fuat Bol’u
oturttukları için içimden biraz da haince “Yerse o yer fırçayı”
düşüncesi geçti.