Şimdi bu başlığı görüp ileri geri konuşacak bir sürü zevzek
çıkacaktır ama sözüm aklı zayi olmamışlara.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD’ye gitmeden önce şunu çok iyi
biliyordu:
Başkan Donald Trump, ABD devletine, yani moda deyimle establishment
denilen Amerikan müesses nizamına hâkim değil. Ötesi berisi
oynayan, Pentagon’u, CIA’i, FBI’ı hepsi birden ayrı telden çalan
bir yapı bu. Sözü edilen bu yapının ipleri ise Trump’ın değil,
siyaseten kendini Hillary Clinton ve Barack Obama ile ifade
edenlerin elinde. Yargı ve dahası medya yine onların çok önemli bir
enstrümanı. Yani Trump’ın literatüre geçen sözleriyle Fake News
(yalan haber) ekseni.
Erdoğan, stratejik ortak olarak nitelediği ABD’nin yeni başkanının
bu sıkışmışlığını muhtemel ki iktidara geldiği yıllardaki kendi
hâline çok benzetti.
Donald Trump önceki gün attığı bir tweet’te “Amerika’da hiçbir
başkana bana olandan daha kötü davranılmadı. Bu bir cadı avı”
diyor.
Hatırlayalım 2002’den sonraki süreci ve Erdoğan’ın başına
gelenleri. Tekrar etmeye gerek var mı? İnanılmaz ve onlarca tarihî
romana malzeme verecek olaylar zinciri. Son olarak 15 Temmuz askerî
darbe girişimi ile “taçlanan” alçaklıklar, pespayelikler,
cinayetler ve ihanetler silsilesi...