Çekilmiş bir kılıç gibi
uyandım bu sabah
Her şeyin farkında
olarak...
Yukarıdaki
dizeler Çerkes şair ve yazar Kuyeko
Nalbiy’den(*)
Nereden aklına geldi
diyeceksiniz.
Önceki gece Ümit
Akdemir’in uyarısıyla Fetullah iblisinin
konuşmasını dinlemiştim.
Talimatlarını projeksiyon
yöntemiyle FETÖ mensuplarına iletmekteydi. Kaos çıkarmak için terör
eylemi yapmaları gerektiğini söylüyordu “Kendileri
yapar ama bizim üzerimize
atabilir” diyerek.
Bu ülkeye 30 yıla mal olan,
yüzlerce insanımızın katili Fetullah “Seçim sath-ı mailine
girerken bunlar iki tane sergerdan bulup, canlı
bomba olarak sürebilirler kendilerinden. O canlı
bombalar da çıkıp ben bunların evlerine gidip gelmiştim, bunların
okulunda okumuştum der ve terör hareketlerine
başvururlar” diyordu.
Yani
koyunlarına “Aranızdan iki canlı bomba seçin. Size
tarih ve koordinatları bilahare ileteceğim” talimatı
vermekteydi.
Ülkemizin başına gelen her
belanın bizatihi sorumlusu olan caniyi dinleyip huzursuz bir
şekilde yattım ve ertesi sabah uyandığımda aklımda yukarıda
paylaştığım dizeler vardı:
“Çekilmiş bir kılıç gibi
uyandım bu sabah/Her şeyin farkında olarak."
Bekle dedim, bekle.
Yeni planların eşiğinde bunlar.
Fazla geç kalmazlar.
Hiç gecikmedi.
Gece vakti gerçekleşen bir olayın
haberi sabah ekranlarımıza düştü. İyi Parti’nin Bağcılar’da
seçim standına bir grup bıçaklı saldırı
düzenlemiş. Bir kişinin durumu ağır.
Zannediyorsunuz
ki ölüleri bile ateşe verebilecek denli gözü dönmüş bu
yaratığın elinin altındaki “insan gücü” için böylesi
provokasyonları yapmak zor.
Sadece son 10 yılda yaptıklarını
hatırlayın yeter. Onlar için çocuk oyuncağı.
Planları şu:
1-İyi Parti’nin ve Meral
Akşener’in mağdur olması.
2-Ülkeyi terör ortamına
sürükleyerek halkı “Kurtuluş İyi Parti’de” noktasına
getirmek.
Yazabilecekleri senaryolar
kısıtlı ama vazgeçmiyorlar. Kumpaslarının mutlaka bir alıcısı
olduğunu düşünüyorlar. Haksız da sayılmazlar. Ellerinin altında
hâlihazırda irili ufaklı üç parti var. Bunlardan bazılarının
liderleri “Ahlaksızlığı
meşrulaştırmak” için kendini yırtan bir
figür.
İyi Parti’yi zaten doğrudan
destekliyorlar. Bunu bir tek ilan etmedikleri kaldı.
Üç numaralı tekne kazıntısı ise
her şeyi yapmaya hazır. Kendi seçmeni “Biz imza
vermediğimiz hâlde bu Temel nasıl oldu da 100 bin imzayı
buldu” diyerek şaşıyor safça.
Kısaca tezgâh büyük, oyuncular
ise hayli kaşar.
İyi Parti Genel
Başkanı Meral Akşener’in Nisan 2016
tarihinde, İçişleri Bakanlığı yaptığı sırada işlenen
FAİLİ MEÇHUL
CİNAYETLERİ sahiplenen şu
“soğukkanlı” açıklamasına bakın, muhtemel Fetullahçı kaos
planındaki rolünü çözün:
“Ben, İçişleri Bakanlığı
yaptığım dönemde tarihin en uzun, en geniş, en kapsamlı sınır ötesi
harekâtına imza atmış bir bakanım. Utanarak söylüyorum bazıları
diyor ki sosyal medyada 'Meral Akşener MHP’ye genel başkan olmasın,
faili meçhullerin sorumlusu O’dur' diyorlar. Ne
derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği
beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa
yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar
alıyorum.”
Yaptım, ben yaptırdım diyor.
Akşener’in cinayetleri bu kadar soğukkanlı biçimde kabulleneceğini
kimse beklemiyordu kuşkusuz.
Artık “Kimden destek
alıyor” sorusunun anlamı kaldı mı?
Devlet
Bahçeli yanlış mı söylüyor?
Anlaşılan o ki 7
Haziran 2015 seçimlerinde FETÖ’cü bağımsız adaylara oy
verenler imzalarını Meral
Akşener ve Temel
Karamollaoğlu arasında bölüştürdü.
Doğu Perinçek’in Vatan
Partisi’nin oyu SP’den çok daha az değil
ama 45 bin imzada kaldı dün itibariyle.
Çünkü o Pensilvanya merkezli
“otorite”yle zıt kutupta.
Onlar hazırlanmışlar. Sorum
şu:
Bu ülkenin demokrasi güçleri,
yani bizler; hazır mıyız?
.....
(*)Kuyeko
Nalbiy Kafkasya’daki Çerkes Cumhuriyetlerinden Adigey
Cumhuriyeti’nin Rusya çapında tanınan şair ve yazar. Aynı zamanda
Shakespeare, Molier, Gogol ve Çehov’un eserlerini Çerkesçeye
kazandıran bir çevirmen.