Aşağıdaki satırlar, isminin yazılmasını istemeyen bir okura ait.
Beni de hayli şaşırtan bir mektup olduğu için sizinle
paylaşıyorum:
“Siz bu yapı hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Ben lise
yıllarında en alttan başlayarak piramidin üstüne doğru çalıştım.
Eyalet imamlığı vs...
Ankara 5. Katta yapılan toplantıların organizasyonu bana aitti. 28
Şubat sonrası Ankara’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasını
oluşturdum.
2002 yılına kadar yazılarınızda bahsettiğiniz hususi abiliğim devam
etti.
Aynı zamanda yapının askeriyedeki Alevi yapılanması için Elazığ’dan
Alevi bir ailenin kızıyla proje evliliği yaptım. Sonra aramızdaki
çeşitli uyuşmazlıklar sonucu görevlerimi bırakıp İzmir’e
geçtim.
Ayrı kaldığım zaman diliminde de sürekli takip edildim. Pasif
görevlerim devam etti. 2013 yılında yurt dışındaki bir okulun
finansmanı üzerimdeydi. Yaklaşık 2 milyon dolarlık bütçeye
hükmediyordum. 2013 Aralık olaylarından sonra yapı ısrarla yurt
dışına çıkışımı istedi. Burada bağımız koptu. Darbe çalışmalarını
öğrenince endişelerimi 2015 yılında Bimer ve Cimer’e bilgi verdim.
Şu anda emniyetteki birimler verdiğim isimler üzerinden darbe
öncesi ve sonrası gerekenleri yapmakta.
Ancak zaman alacak bir temizlik içinde olduğumuzu bilmemiz
gerekiyor...”
Yukarıdaki mektubun son cümlesi en kritik olanı:
Zaman alacak bir temizlik süreci içindeyiz.
Kolay değil. Şöyle düşünün. 190 bin byLock kullanıcısı memur var
örneğin. Bunların her biri FETÖ’cü. Peki, onların eşleri bilmiyor
mu bunu? Ya da çocukları? Bu sayıyı en az ikiyle çarpın,
ulaşacağınız rakamı tüm kurumlardaki FETÖ’cülerle birlikte
toplayın, gerçeğe ulaşırsınız.
Bu yüzden zaman alacak. Ama öncelikle kritik kurumlardaki temizliği
bitirmek gerek. Hepsini toplasan 200 bin civarındadır. Esnaf vb.
taifenin çok önemi yok.