Bilgileri alıyoruz, geliyor. Yeni
kararlar alıyorlar. Müthiş bir hazırlık var ve
taktikleri Türkiye’deki
partnerlerine iletiyorlar. Kemal
Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün Almanya
sorumlusu Ercan Karakoyun ile
görüşmesini bu çerçevede değerlendirin.
Taktik ve hazırlıklar neredeyse
olgunlaştı ama
önce sebeplerini söyleyelim.
Yurt dışında eskisi gibi
bir Tayyip Erdoğan karşıtlığı artık
kalmadı diyebiliriz. Bilhassa Cemal
Kaşıkçı suikastıyla ilgili süreci yönetebilme
kapasitesi ve becerisi dünya çapında takdir gördü
Erdoğan’ın.
Öylesine bağımsız bir siyaset
izliyor ki bir yandan Putin, öte yandan da Trump ile son derece
eşit bir ilişki içinde. İşte 4 gündür tüm dünyayı
sarsan Trump’ın Suriye’den çekilme kararının nasıl
verildiğini Hürriyet’in manşetinden okuyoruz. Donald
Trump, Tayyip Erdoğan ile geçen hafta konuşurken, telefon daha
açıkken Ulusal Güvenlik Danışmanı John
Bolton’ı çağırıp “Geri çekilme
başlasın” talimatını verdi. Hem
de Erdoğan’ın
duyacağı şekilde.
Bu çekilmenin analizini yapacak
değilim ama şunu net biçimde söyleyebilirim:
“Erdoğan bu kararla
birlikte Türkiye’nin gelecek 15 yılını garanti altına
aldı.”
Düşünün, Fransız Le Monde, Alman
Die Welt gazeteleri Erdoğan’ın gücünü artırdığını, Trump ile
ilişkilerin onu bu noktaya getirdiğini yazıyorlar. Hatta Die Welt
daha da ileriye gidip “Meydan Batı’nın düşmanlarına
kalıyor. Trump Erdoğan’dan neden korkuyor?” gibi
provokatif manşetlerle Trump’ı
kışkırtmaya çalışıyor. Alman İstihbaratı
BND’nin yayın organı DW (Deutsche Welle) ise şu
sözleri yayınlamaktan utanmadı:
"Amerikan askerleri
çekildiğinde Erdoğan ürkekliği bir yana bırakıp bütün
hışmıyla Kürtlere saldırır. Bunun
vebali Kürtleri kaderlerine terk
eden ABD'nin boynuna olur."
Alman istihbaratının itleri boş
durmayacak belli ki ama Türkiye buna da hazırlıklı.
ABD Başkanı, FETÖ
konusunda da talimat verdi bu arada. Şimdilik
soruşturma Charter okullarına yönelik ve göstermelik gibi sayılsa
da her zaman söylerim; uluslararası ilişkilerde
her başlangıç önemlidir. Yeter ki yola çıkılsın,
arkası gelir. Bu da öyle, küçümseyenler ne denli yanıldıklarını
anlayacaklar.
FETULLAH’IN ALDIĞI SON
KARARLAR
Kısaca FETÖ tüm bu gelişmeler
karşısında çok zor durumda çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan yurt içindeki zaten varolan
itibarını artırmakla kalmıyor, yurt dışında da
güçleniyor.
Tek hedefleri
kaldı. Yerel seçimlerde Erdoğan’ı
geriletmek!
Neyse bekletmeden FETÖ’nün son
aldığı kararı söyleyeyim.
Fetullah iblisi bu talimatı bütün
imamlarına, hususilere yardımcıları vasıtasıyla
iletti:
1- Artık Tayyip
Erdoğan’a saldırmayın ve destekleyicilerin onun
etrafında kenetlenmesine izin vermeyin. Yerel
seçimlere odaklanın. AK Parti teşkilatına
sızabildiğimiz kadar sızalım.
2- Erdoğan ile
ilgili olumlu hiçbir gelişmeyi görmeyin, övmeyin ve
görmezden gelin. Yokmuş farz edin.
Burada enteresan bir durumu
paylaşmadan geçmeyelim. FETÖ yancısı Sözcü gazetesine bakıyor
musunuz son iki gündür? Örnek olsun diye gazetenin dünkü birinci
sayfasını aşağıda paylaşıyorum:
Trump Suriye’den çekilme kararı
vermiş, James Mathis işi bırakıyor, ABD ve dünya basını kıyameti
koparıyor, ABD’de WDC elitleri kafayı yemiş durumda ve bizim basın
A’dan Z’ye bu olayı görüyor ama Sözcü bu
gelişmelere Fransız!.. İlk sayfada yer yok.
3- Olumlu gelişmeler
yaşandığında dikkati dağıtmak için gündem değiştirecek hareketler
yapın. Bkz. Özgür
Özel’in Millî Savunma Bakanı Hulûsi
Akar’a saldırısı.
4- Asıl Erdoğan sonrası için
hazırlıklarımızı yürütmeliyiz.
Kısaca hedef 31 Mart
2019, olmazsa 2023. Akıllarındaki ismi burada
söylemeyeyim, ama siz tahmin edersiniz. Mis gibi bir
isim.
TARTIŞILAN 2.
KONU: FETÖ ÇÖZÜM SÜRECİ VE
YUMUŞAMA
Ümit
Akdemir bunu söylediğinde çok şaşırdım.
Fetullah
iblisi ciddi ciddi örgütün daha fazla zarar görmesini
ve çözülmesini engellemek için şu sıralarda
kafasındaki FETÖ ÇÖZÜM SÜRECİNİ yakın
çevresindekilerle tartışıyormuş.
Bunu nasıl yapacak? Doğrudan
doğruya hükûmete temsilci gönderip “Biz artık
silahları bırakıyoruz, daha fazla üzerimize gelmeyin ve
adamlarımızı affedin” demeyecekler
herhâlde.
Kesinleşmemekle birlikte amacı
doğrultusunda İYİ Parti, CHP ve Sözcü
gazetesini kullanmayı planlıyor. Lâkin henüz yöntemi
konusunda karar verebilmiş değil. Belli olan sadece zamanı. 31 Mart
seçimini ve sonrasını öngörüyor.
a) Eğer muhalefet 31
Mart yerel seçimlerinde BAŞARILI OLURSA siyasi ortam
sertleştirilecek ve bu çözüm sürecine gerek
kalmayacak.
b) Eğer 31 Mart yerel
seçimlerinde İSTENEN BAŞARI ELDE EDİLEMEZSE FETÖ
muhalefetin iktidara vereceği bazı tavizlerle bir detant (yumuşama)
siyasetinin zemini hazırlanacak ve bir af
konusu gündeme getirilecek. Fetullah, muhalefetin bu
konuda bir af beklentisi olan MHP’yi de yanına çekebileceğini hesap
ediyor.
Bu yüzden çıkıntılık
yapabilecek bazı adamlarını ekarte etmeye başladılar
bile. Misal 15 Temmuz darbe girişimini deşifre
eden Osman Özsoy ABD’deki evinde
tecritte. Emre Uslu bir kenara itildi ve
sözleri hiçbir itibar görmüyor FETÖ içinde.
Kısaca gelişmeler ve şartlar şu
anda FETÖ için kesik.
Ama yılan uyumuyor. İçerideki
akrepleri de işbaşında...