FETÖ’cülerle ilgili iki satır
yazmaya görelim, gelen yorumlarda “Öteki dünyada nasıl
hesap vereceksiniz, iki elimiz yakanızda olacak” diye
beddualar sıralanıyor.
FETÖ beddualarının en
çarpıcı olanı 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili
söylenen.
Toplumda öylesine bir mutabakat
oluştu ki bu FETÖ darbe girişimi hakkında, teflon gibi
sıyrılmayı denediler önce. Ama hakikati üzerlerinden
kazıyamadılar ve bunu yaptıkça daha da üzerlerine bulaştı. Bunun
için de bir beddua buldular:
“Biz darbelere
karşıyız. Kim yaptıysa Allah belasını
versin!”
Kim yaptıysa…
Güler misin ağlar
mısın?
Nasıl bir pişkinlik ve
arsızlık hâlidir anlamak hakikaten güçtür de daha sonra
aklınıza gelir, yeniden hatırlarsınız. Bu insan sıfatlı
yaratıklar her türlü insani histen arındırılarak yetiştirilmiş
robotlardır aslında.
Utanç, pişmanlık duyabilmek FETÖ’cüler için unutulmuş kavramlar. Onlar hatalarını, suçlarını kabul edemezler. Böyle bir program yok beyinlerinde. Dostoyevski’nin “Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır” diye söylediği gibi.
Utanç, pişmanlık duyabilmek FETÖ’cüler için unutulmuş kavramlar. Onlar hatalarını, suçlarını kabul edemezler. Böyle bir program yok beyinlerinde. Dostoyevski’nin “Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır” diye söylediği gibi.