Üstelik sahte hesapla beni şikâyet etti, Sayın Savcımız dava açtı, mahkeme de kabul etti iyi mi?
Türkiye’deki yargı mekanizmasında bazen öyle tuhaf olaylar yaşıyoruz ki hakikaten bazen “Savcı ve hâkimlerimiz acaba paralel evrende mi yaşıyorlar acaba” diye insan sormadan edemiyor.
Twitter’da malum sahte hesapları genellikle FETÖ’cüler açıyor. Profillerine ya Atatürk fotoğrafı koyuyorlar, ya CHP’nin altı okunu ya da bir sahte kadın fotoğrafını. Bu tür hesaplar, bizim gibi ortada, açık hesapların paylaşımlarının altına kontrolsüzce istedikleri gibi hakaret dolu yorumlar yazabiliyorlar. Çoğu da yurt dışında olduğu, Twitter’ın Türkiye’de bir şubesi olmadığı için, yapılan şikâyetler bir işe yaramıyor.
Üç yıl evvel, sahte isimle bana sataşıp duran ve hakaret eden, büyük ihtimalle yurt dışındaki bir FETÖ’cü hesaptır diye düşündüğüm bir Twitter kullanıcısına da bir değil, iki değil derken sonunda hakaretlerini anladığı dilden iade etmiştim. Ama sonra ne göreyim, bu sahte hesap gerçek kimliğiyle Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyet etmiş “Bana hakaret etti” diye. Savcı da hiç ötesini berisini araştırmadan soruşturma açmış, beni “şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırmıştı.
İnsanın aklı almıyor Türkiye’deki hukukun yorumlanışına…
Sahtekârlar bu denli cüretkâr olabiliyordu ama savcımız da ne yazık ki buradaki düzenbazlığı göremiyordu.