NBC televizyonunun haberiyle çarşı
karıştı.
Habere göre Trump “Fetullah Gülen’in Türkiye’ye
iadesi için bir formül bulun” diye talimat
vermişti.
Haber Beyaz Saray tarafından jet
hızıyla yalanlandı. NBC ise bu
bilgiyi CIA yetkililerine dayanarak
yazdığını bildirdi.
FETÖ mahfillerine baktım “Ne
konuşuyorlar” diye.
Birbirlerine girmişlerdi. Kimileri “Artık şeffaf
olalım, fabrika ayarlarımıza dönelim” derken,
Pensilvanya’ya daha yakın ikamet edenler “HE’den
gelecek açıklamaya bakalım” görüşündeydi.
Sonuçta HE (Hoca Efendi) dedikleri
iblisten beklenen
konuşma önceki gün geldi. Şöyle diyordu:
ŞİFRELİ HABERLER, KRİPTO KONUŞMALAR
“Öyle bir fasla yönelme
sathımailinde yolların ortasında tercih etme
durumunda bulunuyoruz. İsabetli bir tercihte
bulunabilecek miyiz, bulunamayacak mıyız, olduğumuz
yerde mi kalacağız, kendimize mi takılacağız?
İmmün(Bağışıklık sistemleri) sistemleri çok zayıf…”
“Bu da nedir” demeyin,
Gülen’in kripto mesajları böyle abuk subuk hezeyanlar
arasında verilir genellikle.
Peki, bu konuşmanın ve NBC haberinin
şifreleri ne?
Sizi iki yıl öncesine götüreceğim. 25 Ekim 2015 ve 22
Ekim 2015 tarihli “Fil terbiyecisi, Nasr suresi ve
Gülen-1 ve 2” başlıklı yazılarda detaylı
anlatmıştım.
FİL TERBİYESİ NEDİR:
Turistlere hizmet eden ve bin türlü şaklabanlık yaptırılan
filler nasıl “terbiye” edilir?
Fil önce derin bir kuyuya sokulur. Orada file işkence
edilmeye başlanır. Dövülür, canı acıtılır, aç bırakılır. Ama üç gün
sonra bir kişi çıkıp file yiyecek ve içecek verir. Diğeri de onun
yokluğunda işkenceye devam eder. Fil iki ay gibi kısa bir süre
sonra kendisine yiyecek ve içecek verip yaralarını onaran adamın
kölesi olur. Öyle ki onun talimatı üzerine önüne gelen her şeyi
ezecek noktaya gelir.
FİL TERBİYECİLERİ DARBEYİ ERKEN TARİHE ALMAK
İSTİYORDU
CIA de Fetullah Gülen’i böyle eğitip terbiye etti.
Gülen Öcalan’a karşılık ABD’ye
götürüldükten sonra emniyetli bir yere yerleştirildi.
Kendini rahat ve güvenli hissetmesi sağlandı.
Ancak aradan kısa süre geçtikten sonra bir yerel
mahkeme Gülen’in sınır dışı
edilmesini istedi. Hemen CIA
ajanı Graham Fuller devreye girip onu bu
zor durumdan kurtardı.
İblisin korkuyla karışık minnet duygusu sınırsızdı.
Hayallerinde 2015-2016 yılında yönetimi ele
geçirmek ve kendini halife ilan
ettirmek vardı. Bunu Erdoğan’ı kontrol edilebilir
olmaktan uzak değerlendiren ABD derin
damarı CIA de biliyor ve destekliyor ama
onlar daha erken tarihe
almak istiyorlardı.
GÜLEN DARBE İÇİN MIRIN KIRIN EDİNCE
Gülen mırın kırın etti. Henüz kadrolarının yetersiz olduğunu
söyledi. Daha 2012 yılının başıydı sonuçta. Kimden alıyordu bu
bilgileri. Gülen CIA’in bu sorusuna “Kozanlı
Ömer’den” diye cevap verdi. Kozanlı
Ömer lakabıyla tanınan ve
Türkiye’nin “Mahrem hizmetler
abisi” olan Osman Hilmi
Özdil’in verileri gerçekti. Gülen direniyordu.
CIA hiç bekletmedi. Kozanlı Ömer Amerika’ya girer
girmez havalimanında gözaltına alındı ve elinde
Gülen’e verilmek üzere hazırladığı flash belleğe el konulduktan
sonra sınır dışı edildi.
Gülen ikna edilememişti. Ama tam o
sırada Fil Terbiyesi'nin üçüncü
aşaması başladı. Gülen New York
Times, BBC, Washington Post, Fox News, Wall Street Journal,
Financial Times, Guardian gibi yayın organlarında
hakkında yayın hazırlığı yapıldığını öğrenince başına gelecekleri
anladı.
Nitekim bazı ufak
tefek “haberler” de sızdırılıyordu
yavaştan. Gülen cemaatini yok edecek tüm belgeler ve dosyalar
istifleniyordu. Gülen bundan haberdar olur olmaz cemaat
mensuplarına her zaman olduğu gibi Salat-ı
Tefriciye duasını gönderdi ve "Bizi yok
etmek istiyorlar, dua okumaya başlayın" çağrısında
bulundu. Gülen sonunda istemeyerek de olsa "okey" dedi ve 7 Şubat
MİT darbesinin düğmesine basıldı.
FİL TERBİYESİNİN GÜNCEL AŞAMASI NBC İLE
TEKRARLANDI
NBC televizyonundaki haberi, yukarıda
anlattığım biçimde görmeniz için hatırlattım bu eski yazıların
içeriğini.
FETÖ elebaşının yukarıdaki sözlerini de bu gözle okuyup
değerlendirmek gerekiyor.
ABD’deki derin damar Türkiye üzerindeki hevesi kursağında
kaldığı için “yarım bıraktığı
işi” mutlaka tamamlamak istiyor.
Erdoğan’ı vaktiyle devirmek isteyen “Avrasyacı
millî darbecileri” FETÖ eliyle tasfiye etmişti. Çünkü
onlar işine yaramıyordu. Sonra bağımsızlıkçı karakteri iyice
belirginleşen ve kontrol edilebilir olmaktan çıkan Erdoğan’ı
FETÖ’ye devirtmek istedi. 7 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta
ve nihayet 15 Temmuz’da denedi ama başarılı
olamadı.
YENİ TAKTİK FETÖ’CÜ KEMALİSTLERLE
KEMALİSTLERİ BULUŞTURMAK
Şimdi yine biti kanlandı.
Son bir aydır devreye sokulan tezgâhların, 10 Kasım’daki çok
tuhaf hareketlerin, Kadir Mısıroğlu
üzerinden “Türkiye’de irtica tehlikesi hortladı
mı?” paranoyası oluşturma teşebbüslerinin ilk
girizgâhlarını görüyoruz.
Ama öyle anlaşılıyor ki bu konuda harekete geçmesi istenen
FETÖ elebaşı yine mırın kırın etmiş olmalı ki bir NBC
haberiyle gereken mesaj verildi. Çok açıktı
üstelik:
“Dediklerimizi yapmazsan seni gerçekten iade
ederiz”
Eğer Muhafazakârlık-Atatürkçülük ekseninde, olmayan
bir kutuplaşmayı köpürtüp bunu Türkiye’nin
yumuşak karnı hâline getirebilirler ve TSK başta
olmak üzere diğer kurumlardaki Kemalistleri ikna edebilirlerse
istedikleri zemini bulacaklar.
Şunu söyleyeyim. ABD bir kez daha hüsrana uğrayacak.
Size Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın cumartesi
günü millet bahçeleri açılış töreninde yaptığı manifesto gibi
konuşmayı tekrar dinlemenizi ya da okumanızı
öneririm.
“Geçti Bor’un pazarı” dedirten müthiş
bir konuşma.